Muş Pancar Kooperatifi Başkanı Mehmet Ali Seçkin, özelleştirme kapsamına alınan şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde çok dikkatli davranılması gerektiğini ve aksi takdirde sosyal ve ekonomik anlamda büyük sıkıntıların yaşanabileceğini söyledi. Muş Şeker Fabrikasını örnek vererek açıklamalarda bulunan Mehmet Ali Seçkin, ‘Muş’un ekonomisi için can damarı konumunda olan Muş Şeker Fabrikası, işin ehli olmayan insanlara satılırsa ve birkaç yıl sonra zarar edip kapatılırsa bundan zararı Muş görür. Hiç kimseye bir şey olmaz. Bu sebeple özelleştirilecek fabrikalara talip olan Pankobirlik’in taleplerine kulak verilmelidir” dedi.
Erzurum’da yapılan Pancar Kooperatifi’ne bağlı Doğu Anadolu Bölgesindeki kooperatif başkanları toplantısına katıldığını ve buradan ortak bir açıklama yaparak, özelleştirme kapsamına alınan şeker fabrikalarına Pankobirlik olarak talip olduklarını açıkladıklarını söyleyen Mehmet Ali Seçkin, özelleştirilmelerin çok titizlikle yapılması gerektiğini söyledi.
Mehmet Ali Seçkin, “Türk Şeker’den sonra sektörde yer alan en büyük kuruluş olan Pankobirlik’in Adapazarı, Amasya, Boğazlıyan, Çumra, Kayseri ve Konya fabrikalarıyla birlikte 6 şeker fabrikası ve ortağı olduğu Kütahya fabrikasının sektör üretiminin yüzde 37’sini karşılamaktadır. Deneyim, sahip olduğu çiftçi desteği ve fabrikaların kuruluş amacı gözüne alındığında Pankobirlik’in fabrikaların özelleştirilmesinde önceliği hak ettiğine inanıyorum. Eğer ülkemizde şeker pancarı üretiminde devamlılığı sağlayacaksak, AB ile rekabeti koruyacaksak, bu fabrikaların bulunduğu bölgelere sağladığı ekonomik ve sosyal katkılarının devam etmesini istiyorsak, bu fabrikalar mutlaka yaşatılmalı, yaşatacak olan ise hammaddeyi üreten çiftçilerin kuruluşu olan pancar kooperatifleridir” dedi.
Doğu Anadolu Bölgesi’nde 9 tane şeker fabrikasının bulunduğunu söyleyen Mehmet Ali Seçkin, 2003 yılından 2007 yılı kampanya dönemine kadar, çiftçi sayısının 88 bin 957’den 45 bin 325’e, ekim alanının 606 bin dekardan 448 bin 565 dekara, köy sayısının bin 260’dan 969’a üretilen pancar miktarının 2 milyon 55 bin 200 tondan 1milyon 463 bin 300 tona ve üretilen şeker miktarının ise 251 bin 379 tondan 171 bin 549 tona düştüğünü, bölgenin her yıl 200 milyon YTL’lik bir katma değerden mahrum bırakıldığını ifade etti. Bölgedeki fabrikalarda kampanya dönemi haricinde ortalama 6 bin civarında işçinin çalıştığını sektörün çiftçi aileleriyle birlikte 4 milyonluk bir güce sahip bulunduğunu kaydeden Seçkin, şeker pancarı üretimine kota uygulanmasına rağmen çiftçiler için halen alternatifsiz bir bitki olduğunu belirtti. Seçkin, pancar üretiminin sürekliliğinin sağlanması ve geçmişteki acı tecrübelerin yeniden yaşanmaması için fabrikaların bu işi bilen pancar kooperatiflerine “İşletme devri yöntemi” ile özelleştirilmesinin yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Seçkin, “ABD’de pancar işleyen fabrikaların tamamı pancar kooperatiflerinin mülkiyetinde işletilmektedir. Avrupa Birliği’nde ise şeker reformundan sonra yüzde 43 olan pancar kooperatif fabrikaları bugün yüzde 55’e çıkmıştır. Bu örneklerde olduğu gibi fabrikalar, uygun şartlarda kooperatiflere işletme devri yapılmalıdır. Başkalarının bu fabrikayı satın almasına ve sonrada kapatmasına engel olabilmek için birliktelik oluşturulmalı ve yılmadan çalışmalıyız. Unutulmamalıdır ki, yöremiz için hayati önemdeki bu fabrikaları aynı zamanda bölge insanımızın da geleceğidir. Bu geleceği de Pankobirlik önderliğinde pancar kooperatiflerimiz sağlayacaktır” diye konuştu. Topkan Haber Ajansı
Yorum Yapılmamış