Özelleştirmesi gündemde olan Tekel Yaprak İşletmesi Müdürlüğüne ait tütün depolarının istihdam alanı olması için çaba sarf eden Vali Bektaş, depoların Muş için faydalı olabilecek şekilde değerlendirileceğini söyledi.
Tekel Yaprak Tütün İşletmelerinin özelleştirilmesi için sürdürülen çalışmalardan sonra gözler mevcut binalara dikildi. Muş’ta bulunan kurumun hizmet binalarını değerlendirmek için çalışmalarını sürdüren Vali Erdoğan Bektaş, Muş’taki tütün depolarının istihdam alanı olması için çaba sarf ettiklerini söyledi.
Muş’ta istihdam alanlarının faaliyete geçmesi için yoğun bir mücadele içerisinde olan Vali Bektaş, Genişletilmiş Muş İstişare Değerlendirme toplantısına katılan işadamlarının yatırım yapması için görüşmeye devam ettiğini söyledi. Tütün depolarında Muşlu işadamı Salahattin Akaydın’ın ayakkabı sektöründe yatırım yapmayı düşündüğünü ifade eden Vali Bektaş, yatırımcılara her türlü kolaylığın sağlanacağını da sözlerine ekledi.
Tütün depoları ve yatırım çalışmaları hakkında makamında gazetemize açıklamalarda bulunan vali Erdoğan Bektaş, “Hasköy’de beş tane depo var. Burada beş tane depo var. Bir depoda Kızılağaç’ta var. Bu depoların tamamı için yazı yazdım. Özelleştirme idaresinden istiyoruz. Zaten daha önceden özelleştirme idaresi ile görüşmüştüm, bana söz vermişlerdi ve o binaları öncelikle biliyorsunuz Sanayi Bakanımız geldiğinde gündemde olan bir ayakkabı işi vardı, o işi zorluyoruz. Öncelikle o ayakkabı işini depo işlerini başlatmak istiyoruz. Depolar çok güzel binalar bunların muhakkak koruma altına alınarak kullanılması gerekiyor. Sonra oralara başka bir imkân bulabilir miyiz diye uğraşacağız ve arayış içerisine gireceğiz. Ama bu binaları Muş’un hizmetine sokmak istiyoruz. Yine bilindiği gibi süt projemiz var. Muş’a 100 tonluk bir süt fabrikası lazım. Güçlü bir sütçü lazım ki ineklerle uğraşabilsin. Bu konuda Sayın Murat Sabuncuoğlu’nun bir teşebbüsü var. 25 ton kapasiteli bir süt fabrikası kurmak için teşebbüste bulunmuş durumda. Yapmış oldukları planlamalar doğrultusunda 15 Ağustos’ta süt alımına başlayacaklarını belirttiler. İlimizin ekonomik kalkınmasının en başlıca iki temel unsuru var. Birincisi drenaj, ikincisi ise süt. Şu an itibarı ile ilimiz için en önemli iki konuyu bunlar oluşturmakta” diye konuştu.
Dilimli Köyünde yıllar önce kurulan ve atıl durumda olan Süt Fabrikasını yerinde incelediğini ve kelimenin tam anlamıyla rezillik olarak yorumlayan Vali Bektaş, “Oranın durumu tam anlamıyla rezillik, kepazelik. Oraya yaklaşık olarak 1,5 milyon YTL para harcanmış. Aslında o paranın hesabının sorulması lazım. Fabrikanın başında oturup ağlayacaktım neredeyse. Hiçbir şekilde işletme şansı olmayan bir işi oraya götürüp koymuşlar. Kimin yaptığını bilmiyorum ama keşke yapılmasaymış. Bu saatten sonra ne yapılabilir ona bakacağız. Bir şans olabilir. Eğer Alparslan 2 Barajı yapılırda yol o fabrikanın dibinden geçerse bir şeyler olabilir. Ama o da çok düşük bir ihtimal çünkü o zamana kadar fabrika çürümüş olur. İşin bu noktadan sonrasını özetlemek gerekirse tam anlamıyla baştan sona yanlış bir iş olduğunu söylemek gerekir. Böylesi yanlışların yapılmaması gerekir. Karşılıklı mutabakat sağlanarak ilimize faydalı olabilecek adımlar atılmalı ve bu doğrultuda kararlar alınmalıdır. Yapılan bu yanlış yerine, o çalışmayı getirip Suvaran Köyü yakınlarına kurmuş olsalardı. 5-6 kilometre yakınlıkta olmuş olsaydı bugün böylesi bir durumdan rahatsızlık duyulmaz, bunca para çöpe atılmış olmazdı. Bakın fabrikanın kurulduğu o bölgeye yapılan onca yatırım neredeyse harap olup gidecek, üstelik kimse o bölgeye gitmek istemiyor. Bakın dün dahi birisi bana geldi ayakkabı fabrikası kurmak için; ama Organize Sanayi Bölgesinin çok uzak olduğunu ve orada fabrika kurulamayacağını söyledi. Bizde kendisine, gel sana burada yer verelim dedik. İnşallah sözünü tutar ve ayakkabı fabrikasını açar” şeklinde konuştu.
OSB’nin uzak bir bölgede kurulduğunu ve yatırımcının uzak olduğunu öne sürerek buraya yatırım yapmak istemediğini kaydeden Vali Bektaş, “Organize Sanayi Bölgesi yapılmış, tonlarca para harcanmış, elektrik, yol, su hepsi hazır. Parseller, istimlak edilmiş bütün sistem hazır ama sanayici götüremiyoruz. Böyle bir şey olur mu? Yani Muş’ta yapılan iki büyük yanlıştan biri de odur. Değerlendirme yapmak gerekirse bu daha büyük bir yanlış buna daha büyük paralar harcandı. Zamanında böyle bir yanlış yapılmasaydı daha yakınlara bir yere kurulsaydı, bugün bu işletmeyi değerlendirme şansımız olabilirdi. Ama maalesef öylesine bir yanlışlık yapılmış ki; yapılan yanlışın karşılığı bu milletin cebinden çıkarılan parası olmuştur. Siyaset millet içindir, siyaset kamu yararı içindir. Siyasete insanlara ve devlete zarar vermek değildir. Kimse kusura bakmasın doğru bildiğimiz hiçbir şeyden şaşmayacağız. Kimsenin istekleri doğrultusunda yanlış adımlar atmayacağız” dedi.
Muşun Sesi Gazetesi
Yorum Yapılmamış