Bir zamanların gözde mesleği ayakkabı tamirciliği yok olmaya yüz tutsa da Zeki Tokdemir, 35 yıllık tamircilik hayatında 10 çocuk büyüttüğünü ve 6 çocuğunun düğününü de tamircilikten kazandığı parayla yaptığını söylüyor.
6 DÜĞÜN YAPTI
Bir zamanların el emeği göz nuru mesleklerinden biri olan ayakkabı tamirciliği artık eskisi gibi rağbet görmese de 35 yıllık tamircilik hayatında 10 çocuk büyüttüğünü ve 6 çocuğunun düğününü de tamircilikten kazandığı parayla yaptığını söylen ayakkabı tamircisi Zeki Tokdemir, kendisinin bu mesleğe 16 yaşlarından buyana devam ettiğini belirtti.
KÖYLÜYLE AYAKTA DURABİLİYOR
10 çocuk babası ayakkabı tamircisi Zeki Usta, sabah saat 8-9 gibi dükkânını açtığını fakat çetin geçen kış şartlarından dolayı köylülerin şehre gelememesi iş yapamamalarına neden olduğunu belirterek, Muş´ta 70-80 köy yolunun hala kapalı olduğunu, köylülerin şehre gelememesiyle çok sıkıntı yaşadıklarını, köylüyle ayakta durabildiklerini ifade ediyor.
HOR GÖZLE BAKILIYOR
Şehir insanının ayakkabı tamir etmediğine sitem eden Zeki Usta, ayakkabı tamirini neredeyse sadece köylülerin yaptığını, şehir insanlarının çizilmiş ayakkabıyla bile dolaşmayı utanç olarak nitelendirdiğini fakat bunun bir felaket olduğuna dikkat çekiyor. Eskiden insanların çocuklarını ayakkabı tamircileri veya sanayilerde kaportacı, boyacı gibi ustalara bir karşılık beklemeksizin meslek öğrenmeleri için teslim ettiğini, bunun çocukların geleceği için bir garanti olduğunu dile getiren Zeki Usta, insanların artık çocuklarını meslek öğrenmeleri için getirmedikleri gibi bu işi yapanlara da hor gözle bakıldığını üzülerek söylüyor.
KAZANDIĞIM PARAYLA EVLENDİRDİM
Bu mesleğe olan rağbetin azalmasına rağmen ayakkabı tamiratıyla 10 çocuk büyüttüğünü belirten Zeki Usta, İnsanlar kesinlikle çocuğunu getirip meslek öğretmiyorlar. Adam çocuğunu getirip bir ayakkabıcı tamircisine veya götürüp sanayide bir kaportacıya, bir boyacıya benim çocuğum eğitilsin, bir meslek öğrensin demiyor. Zaten çocuğu elinden çıkmıştır, o çocuk, çocukluktan çıkmıştır. Bu güne kadar ben 10 çocuk sahibi oldum, birini elektrik çarptı öldü. Ben bu mesleğe 35 yılımı verdim, bu 9 çocuğu büyüttüm, okuttum. 6 tanesini bu meslekten kazandığım parayla evlendirdim. Herhangi bir sıkıntımız da yok Elhamdulillah. ifadelerini kullandı.
TEŞVİKLE ÖĞRENMİŞ
Ayakkabı tamirciliğine nasıl başladığından bahseden emektar Zeki Usta, 1977-78 yıllarında bu mesleğe başladığını belirterek, kendisi 16 yaşlarındayken mahalle kahvehanesinin bir kenarında bir amcanın bu işi yaptığını arada onun yanında uğradığını söylüyor. Zamanla samimiyetlerinin arttığını ve tamirci ustasının tezgâhını kendisine emanet etmeye başladığını ifade eden Zeki Usta, gelen müşterilerle ilgilenmek durumunda kaldığını ve tamirci ustasının da teşvikleriyle işi öğrendiğini söylüyor. Tamirci ustasının kendisini Diyarbakır´a götürdüğünü ve orada kendisine gereken malzemeleri aldıktan sonra birde sandık yaptığını söyleyen Zeki Usta, tamirci ustasının kendisine yaptığı sandığı tezgâhının karşısına koyup ekmeğini kendisinin kazanması gerektiğini söylediğini dile getirdi.
6-7 MAKİNEMİZ OLDUĞU HALDE İŞ YOK
Tamirci ustasının teşvikleriyle küçük yaşlarda ayakkabı tamirciliğine başladığını belirten Zeki Usta, önceleri iğne iplikle tamirat yaptıklarını söyleyerek, Benimde o zamanlar yaşım yirmilere geldi. Bir 2 sene çalıştıktan sonra askere gittim. Akseden geldikten sonra sene 1986´lara geldi. Sonra ben bu mesleğe tekrar devam ettim. O zaman böyle makine yoktu, elle çalışıyorduk. İğne iplikti, çekiç, çivi vardı başka bir şey yoktu. Şuan için bütün şartlar daha güzel ama neticede şuan iş yok. Bu gün adam getirip 15 TL´ye bir ayakkabı tamir etmiyor. O zaman millet, köylü geldiği zaman iş vardı. Makine yoktu ama iş çoktu. Ama şuan bütün şartlar her şey yerinde 6-7 makinemiz olduğu halde iş yok, akşama kadar boş duruyoruz. şeklide konuştu. Mesleğe ilk başladığı yıllarda günlük 100 Mark kazandığını hatırladığını söyleyen Zeki Usta, o zamanlarda Dolar ve EURO´nun olmadığını belirterek, O günün şartlarıyla günde 100 Mark aldığımı hatırlıyorum.
O zamanlar Dolar, EURO yoktu, Mark vardı, biz günde 100 Mark alıyorduk. Onun ötesinde para biriktirebiliyorduk ama şuan için değil para biriktirmek kiramızı ödemekte zorlanıyoruz. Şartlar şuan için çok zorlaştı eskisi gibi değil eskiden adam bir ayakkabı alırdı 10-20 liraya ama 2 sezon giyerdi. Ama şuan için öyle bir şey yok, şartlar çok zorlaştı. İnsanların böyle israfa kaçmalarının sonu felakettir, başka bir şey değildir. Bu insanlar bunu böyle götüremezler, bu bir felaket olur. dedi.
Muş Ovası Gazetesi
