İl Sağlık Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürlüğü ve Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezi çalışanları, dün Muş Ticaret Lisesi öğrencilerine seminer verdiler. Seminerde, Meme ve Rahim Ağzı kanseri ile ilgili olarak gerekli olan bütün bilgiler öğrencilere aktarıldı.
Muş Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezi (KETEM), meme ve rahim ağzı kanserlerinin erken teşhisi için çalışmalarını hızlandırarak aralıksız olarak çalışmalarını sürdürmeye başladı. Geçtiğimiz hafta Anadolu Lisesi Öğrencilerine konu ile ilgili olarak Seminer veren İl Sağlık Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürlüğü ve Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezi çalışanları dünde Muş Ticaret Lisesi öğrencilerine seminer verdiler. Verilen seminere Dr. Mehmet Kanduman ve İl Sağlık Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürü tekin Güler, katıldı. Yaklaşık olarak 120 öğrencinin kalıtmış olduğu seminerde aşağıda yer alan bilgiler verildi. Seminerde; Kanser; normal kurallar dışında diğer doku ve organların alehine kontrolsüz bir şekilde büyüyen ve çoğalan hücrelerin oluşturduğu bir hastalıktır. Unutulmamalıdır ki, dünyanın her yerinde her 4 kişiden biri yaşamının bir döneminde kanser olacaktır. Sanıldığı gibi kanser mutlak ölümcül bir hastalık değildir! Kanser; bugünkü tanı ve tedavi olanakları ile TEDAVİSİ MÜMKÜN BİR HASTALIKTIR. Meme nedir; Meme derinin bir uzantısı olup, süt salgılayan bir salgı bezidir. Meme iki ana yapıdan oluşur: Lobül (süt bezi) Duktus (süt kanal)
MEMENİN ANATOMİSİ
Her memede 15 – 25 lobül bulunur. Pektoral kasın üst ve orta bölümünün üzerine oturur, yukarıda klavikula, aşağıda 7. kosta, yanlarda latissimus dorsi kası ile komşudur. Meme parankimi kuyruk şeklinde aksillanın içine uzanır. Meme dokusu için askı görevi yapan fibröz banda COOPER ligamanı denir. Her memede 15 – 25 lobül bulunur. Pektoral kasın üst ve orta bölümünün üzerine oturur, yukarıda klavikula, aşağıda 7. kosta, yanlarda latissimus dorsi kası ile komşudur. Meme parankimi kuyruk şeklinde aksillanın içine uzanır. Meme dokusu için askı görevi yapan fibröz banda COOPER ligamanı denir. Meme süt bezleri ve burada üretilen sütü meme başına taşıyan kanallardan oluşur. Bu süt bezleri ve kanalları döşeyen hücrelerin, kontrol dışı olarak çoğalmalarına Kadınlar arasında en sık görülen kanserdir. Kadınlarda ortaya çıkan kanserlerin %32’si, kansere bağlı ölümlerin % 18’i meme kanserine bağlıdır. Her 8 kadından birinin hayatı boyunca meme kanseri olma ihtimali vardır. Erkeklerde, kadınlara göre çok daha az görülür ama prognozu daha kötüdür. Kadınlar arasında en sık görülen kanserdir. Kadınlarda ortaya çıkan kanserlerin %32’si, kansere bağlı ölümlerin % 18’i meme kanserine bağlıdır. Her 8 kadından birinin hayatı boyunca meme kanseri olma ihtimali vardır. Erkeklerde, kadınlara göre çok daha az görülür ama prognozu daha kötüdür.
Kimlerde görülür? Belirtileri neler? Nasıl tedavi edilir
Meme kanseri, kadınlarda ölümle sonuçlanma ve erken teşhisle tedavi edilebilme oranı en yüksek olan kanser türü. Emzirmeyenlerde, erken adet olanlarda, geç menopoza girenlerde, hiç doğum yapmamışlarda, ilk doğumunu geç yaşlarda yapanlarda, yağlı yiyeceklerle (kızartma) beslenenlerde daha sık rastlanan meme kanseri çoğunlukla 50 yaş üzeri kadınlarda görülüyor. Meme kanseri hakkında toplumun bilinçlendirilmesi etkinlikleri son yıllarda Ekim ayı içerisinde düzenleniyor. Çağımızın en önemli hastalıkları arasında yer alan bu iki kadın hastalığının tedavi edilebilmesi için en önemli faktör ise Erken tanı…
KANSER ÖNCUSU HASTALIK:
Rahim ağzı kanserlerinin ortaya çıkmasından uzun süre önce örtücü zarların içerisinde,sınırlanmış,kendiliğinden iyileşebilen bir takım hastalıklar tanımlanmıştır. Bunlar hiçbir bulgu ve belirti vermeyen ,sadece pap-test , kolposkopi ve parça alınarak tanı konulan hastalıklardır.Hafif (LGSIL) veya ağır (HGSIL) hücresel bozukluklar gösterirler.Uygun tanı yöntemlerini kullanarak(kolposkopi,biopsi) hastaların bu aşamada tespit edilmesi rahim ağzı kanserleri için hayati önem taşımaktadır.
TARAMA:
İnsan vücudunda oluşan kanserler içerisinde tarama yapılabilen , erken aşamada veya oluşmadan önce tespit edebilebilen başlıca kanser rahim ağzı kanseridir.Bu tarama yöntemi ise yaklaşık 70 yıldır bilinen sitolojik taramadır (pap-test, serviko-vaginal smear).Gelişmiş ülkelerde son 40 yılda düzenli olarak sitolojik tarama yapılması sonucu rahim ağzı kanserinden ölüm oranı %90 azalmıştır.Sitolojik tarama 1934 yılında Papanicoloau (bu yüzden pap-test olarak anılmaktadır) ve Babes tarafından ortaya atılmıştır.Bu işlem, vajina ve rahim ağzından dökülen hücrelerin bir lam üzerine sürülüp (bizim ülkemizde bu yüzden akıntı veya sürüntü tetkiki olarak tarif edilmektedir) boyanarak , mikroskopla muayenesi şeklinde yapılır.Böylece daha kanser ortaya çıkmadan kansere dönüşebilecek hücreler tespit edilip doku örneği alınarak kanser öncüsü hastalık veya çok erken aşamda rahim ağzı kanserleri tespit edilip, basit, ucuz yöntemlerle ve çok yüksek başarı şansı ile tedavi edilebilirler.Sürüntü alınması (pap-test) jinekolojik muayene sırasında çok kısa bir süre alan ve ağrısız bir işlemdir. Taramada temel olan, yakınması olmasa da her kadının pap-test yaptırmasıdır. Çünkü bu yöntem yakınmaları olan, rahim ağzı kanserinden şüphelenilen kadınlarda uygulanan bir tanı yöntemi değildir.Her hangi bir Sağlık kurumunda en uç noktalarda bile alınan sürüntüler , bir patoloji kliniğine gönderilip(kargo,posta) burada daha ayrıntılı araştırmaların kimlere yapılacağını belirlemek yani ‘ tarama yapmak mümkündür.Yeni sitolojik örnek toplama ve boyama yöntemleri bulunsa da, herkesin taranması ve sürüntüde anormal hücre görülenlerin tanı için araştırılması kavramı değişmemiştir. Her ülke kendi sağlık politikalarını belirleyip uygun bir tarama programı belirlemelidir. Ulkemizde halen halen herkesin kabul ettiği bir tarama programı yoktur.Tarama sıklığı ve taramaya başlama yaşı açısından bazı risk faktörleri ve kriterler aşağıda sıralanmıştır.
MEME KANSERİ NEDİR ?
Meme, süt bezleri ve burada üretilen sütü meme başına taşıyan kanallardan oluşur. Bu süt bezleri ve kanalları döşeyen hücrelerin, yukarıda tanımladığımız şekilde, kontrol dışı olarak çoğalmaları ve vücudun çeşitli yerlerine giderek çoğalmaya devam etmelerine meme kanseri denir.
Muş Ovası Gazetesi