Skip to main content

Eğitim-Sen`den basın açıklaması

Muş Haber Fotoğrafı

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu’na bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Muş Şube Başkanlığı tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’yle ilgili bir basın açıklaması yapıldı.

Eğitim Sen Muş Şubesi Kadın Komisyonu tarafından yapılan basın açıklamasında kadına yönelik şiddetin kaynağında erkek egemen sistemi olduğu belirtildi. 2008 yılında cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddete ilişkin bir ilerlemeden söz edilemeyeceğinin belirtildiği açıklamada; “Kadına Yönelik Şiddet Artarak Devam Ediyor. 2008 yılı ülkemizde kadına yönelik şiddet açısından kara bir yıl olmuştur. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde, AB sürecinin zorlamaları ve kadın hareketinin yürüttüğü mücadele kısmen sonuç vermiş ve yeni Medeni Kanun’un çıkartılması, Ceza Kanunu’na kadına yönelik şiddeti önleyici maddelerin eklenmesi ve Anayasa’ya pozitif ayrımcılık ilkesinin konması gibi hukuksal düzeyde kimi olumlu düzenlemelerin yapılması umut vermişti. Ancak bu yıl cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddete ilişkin bir ilerlemeden söz etmenin imkanı yoktur. Aksine bu konuda birçok açıdan gerileme yaşanmıştır. Başbakan daha Mart ayında, kadınlardan en az üç çocuk doğurmalarını isteyerek gerilemenin sinyalini vermiştir” denildi.

Kadına yönelik şiddetin kaynağında erkek egemen sisteminin olduğunun ifade edildiği açıklamada; “Bu sisteminden beslenen ve onu pekiştiren her türlü eylem ve uygulama, kadına yönelik şiddeti de arttırmaktadır. Bu doğrultuda, ülkemizde giderek yükselen ırkçı şovenist linç kültürü, artan çatışmalar, militarist değerlerin yüceltilmesi ve bireysel silahlanmanın artması kadına yönelik şiddeti de arttırmaktadır. Adana’da emekli bir özel harekat polisinin kendisinden ayrılmak isteyen karısı ile 20 yaşındaki oğlunun kaldığı eve el bombaları ve lav silahıyla saldırı düzenlemesi, bu gidişatın acı örneklerinden birisi olarak hafızalarımızdaki yerini koruyor. Barışa duyduğumuz özlemin arttığı bir dönemde, “barış yürüyüşçüsü” İtalyan sanatçı Pippa Bacca’nın, bindiği aracın sahibince tecavüze uğrayarak katledilmesi hepimizi derinden yaraladı. Araç sürücüsünde cisimleşen erkek şiddeti, barış kelebeğini hunharca katletmişti. Doğubeyazıt’ta eşinden şiddet gören bir kadının baba evine kabul edilmemesi ve daha sonra bir derede cesedinin bulunması yine bu yıl gelişen olaylardan biridir. Vakit Gazetesi yazarlarından 76 yaşındaki Hüseyin Üzmez’in 14 yaşındaki kız çocuğuna defalarca cinsel saldırıda bulunması kadar, düzmece bir adli tıp raporuyla serbest bırakılması da şiddetin farklı biçimlerini içinde taşıyan başka bir örnekti. Kadına yönelik şiddet bu dehşet verici olaylarla sınırlı kalmadı. Gazetelerin üçüncü sayfalarında her gün eşinin, babasının ya da kardeşinin silahından çıkan kurşunlarla yaşamını yitiren kadınların haberleri yer alıyor. Kadınlar en yakınlarının şiddeti ile hayatlarından olmaya, sakat kalmaya devam ediyorlar. Bu olumsuz gidişat, AK Parti hükümetinin ideolojik olarak muhafazakar, ekonomik olarak neo liberal politikalarıyla doruk noktasına ulaşmıştır” denildi.

Açıklamada ayrıca; “AK Parti hükümetinin demokratikleşme ve reform balonu, en başta cinsiyet eşitliği konusunda sönmüştür. Kadınların yoğun mücadelesi sonucunda istemeye istemeye Anayasa’nın 10. maddesine “pozitif ayrımcılık” ilkesini ekleyen hükümet, daha sonraki icraatlarıyla nasıl bir eşitlik yaklaşımına sahip olduğunu açıkça göstermiştir. AK Parti hükümeti bizzat kendi yaptığı reformlardan rahatsızdır ve bunları geriye almanın yollarını aramaktadır. En son Yargıtay’ın isteği ile harekete geçen Adalet Bakanlığı, evlenme yaşını 15’ten 14’e indirmeyi de içeren değişikliklerle daha ilk öğretim çağındaki kız çocukların evlendirilmesinin önünü açmaya, çocuk tacizinde şikayete bağlı dava yaşını düşürmeye çalışmaktadır. Tacizci Hüseyin Üzmez’in tahliyesi kamuoyunda bu denli tepkiye yol açmasaydı belki de Adalet Bakanlığı bu değişikliği meclisin gündemine getirmiş olacaktı. En son Beşiktaş’taki bir kız öğrenci yurdunun resmi kamu görevlilerince gece yarısı basılarak kız öğrencilere hamile olup olmadıklarının sorulması, bizi, kız öğrencilerin bekaret kontrolüne götürüldükleri için intihar ettikleri ve zamanın Kadından Sorumlu Devlet Bakanının bu uygulamayı savunduğu yıllara geri döndürmüştür. AK Parti hükümetine göre kadının yeri evidir. Nitekim Başbakan “hanım kardeşlerim en az üç çocuk doğurun yoksa milletimizin kökü kazınacak” diyerek bunu dile getirmiş oldu. Ama sanılmasın ki AK Parti, kadınların tümüyle evde olmasından yanadır. Belki ideolojik olarak bunu ister ama dayandığı sermayenin çıkarları bu isteği gerçekleştirmesini engellemektedir. AK Parti bunun yerine, kadının yerinin evi olduğu şeklindeki muhafazakâr cinsiyet yaklaşımını, sermayenin esnekleşme talepleri ile çok güzel birleştirmekte ve kadınlardan esnek çalışmayı kabul etmelerini istemektedir. Güvencesiz ve esnek bir şekilde istihdam edilecek olan kadınların emekleri daha fazla sömürülecek, işlerine daha kolay son verilebilecek, emeklilik hakları olmayacak. Başka bir ifade ile kadınlar, sermayenin gerek gördüğünde emeklerinin sömürülmesi için evden çıkacak, sermaye istemediğinde ise evlerine dönüp Başbakan’ın istediği üç çocuğu doğurmakla meşgul olacaklar. Tabi bu arada da giderek yoksullaşan evlerinde tencereyi nasıl kaynatacaklarını düşüneceklerdir. Çünkü kadınlar bu dönem aynı zamanda yoksulluğun şiddeti altında da ezilmekteler. Son bir yıl içinde elektriğe, doğalgaza, suya, toplu taşıma, temel gıda maddelerine gelen zamlar, sabit gelirli aileleri eski hallerine göre üç dört kat daha yoksullaştırmıştır. Her zaman olduğu gibi artan yoksullaşma, kadınların ev içindeki yüklerinin de artması anlamına gelmektedir. Biz eğitim ve bilim emekçileri olarak tüm bunları kabul etmediğimizi ve kadına yönelik şiddete sessiz kalmayacağımızı ilan ediyoruz” ifadelerine yer verildi.

 

Bir Cevap Yaz

Ekonomi Haberleri

Muş’ta Besiciler Yaylalarda Koyun Kırpmaya Başladı

Muş’ta havaların ısınmasıyla birlikte yaylalara çıkan besiciler, hayvanlarının yazlık bakımlarına başladı. Kurtik Dağı…

Muş’a kayıtlı kaç araç var?

Türkiye’deki Trafiğe Kayıtlı Araç Sayısı ve Muş İli Araç İstatistikleri Geçen yıl itibarıyla…

Muş Havalimanı 2024 Mayıs İstatistikleri Açıklandı

Muş Sultan Alparslan Havalimanı 2024 Mayıs İstatistikleri Açıklandı T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı…

Eğitim Haberleri

Bejna Fırat’ın İlham Veren Hikayesi

Varto’dan Yükselen Bir Başarı Hikayesi: Bejna’nın Azmi ve İyilikseverlerin Dayanışması Muş’un Varto ilçesine…

Muş’ta Coşkulu Mezuniyet Töreni

Muş’ta gerçekleşen mezuniyet töreni, Vali Avni Çakır ve Rektör Prof. Dr. Mustafa Alican’ın…

Muş İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden Yenilikçi Proje Yarışması

Muş İl Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE Birimi tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen “Eğitim…

Kültür Sanat Haberleri

“Yüreğimdeki Mürekkep” raflarda yerini aldı

Dr. Yunus Soydan’ın İlk Şiir Kitabı “Yüreğimdeki Mürekkep” Raflarda Edebiyat dünyasına yeni bir…

Muş Alparslan Üniversitesi Öykü Günleri: Edebiyatseverlerin İlgi Odağı

Muş Alparslan Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen “Muş Alparslan Üniversitesi Öykü Günleri”, 2-3 Mayıs…

Geçmişten Geleceğe Muş

Muş’un köklü tarihine ışık tutacak önemli bir eser hazırlanıyor. Muşlu Dağcı Ömer Faruk…

Profesyonel internet sitesi için arayın..

Memleket Web Tasarım

 0532 514 50 57

  • Google Arama Kaydı
  • SEO Puanı Yüksek Tasarımlar
  • Türkçe Yönetim Paneli
  • Yedekleme Hizmeti

 

 

Haber ve İçerik Etiketleri

Haber Kategorileri