Muş Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü personelleri tarafından Bulanık İlçesi´ndeki kadınlara yönelik 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü münasebetiyle Erken Yaşta Evlilik ve Çocuk İstismarı´ konuları üzerine bilgilendirme semineri düzenlendi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından, verilen bilgilendirme semineri ile ilgili olarak yapılan açıklamada, Çocuk istismarının dünyadaki en yaygın biçimlerinden biri de çocuk evliliğidir. Reşit olmayan evliliklerin sıklığı dünyada azalmakla birlikte, Türkiye gibi ülkelerde yaygınlığını korumaya devam etmektedir. Çocuk evliliği genellikle 18 yaşından küçük bir çocuğun evlenmesi anlamına gelir. Bu evliliklerin çoğunluğu çocuğun bilinçli rızası olmaksızın yapıldığı için erken ve zorla gerçekleştirilen evlilikler olarak da tanımlanmaktadır. Çocuk evlilikleri, çocukları ailelerinden ve arkadaşlarından ayırmakta, aile içi şiddete maruz bırakmakta, gelişimlerini ve eğitim, sosyal ve mesleki alanlardaki fırsatları tehlikeye atmaktadır. Erken yaşta yapılan evlilikler depresyon ve intiharın yanı sıra psikolojik sorunlara da yol açabilir. Bu gözden geçirme yazısında erken evliliğin sıklığı, nedenleri ve psikososyal açıdan olumsuz sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Erken evliliklere zemin hazırlayan faktörlerden birisi ailelerin eğitim seviyesinin düşüklüğüdür. Eğitim seviyeleri düşük zayıf sosyokültürel yapıya sahip ailelerde erken evliliklere daha fazla rastlanıldığı gözlenmiştir. Bu tür ailelerde erkek ve kız çocuklar için farklı erken evlilik planları yapılmaktadır. Erkek çocukların evlendirilmeleri asgari düzeyde eğitim almalarına ve askerlik yapmalarına bağlıyken kız çocuklarında ise eğitime ihtiyaç duyulmamakta, keza ailenin kısıtlı olan geliri erkek çocuğun eğitimine harcanmaktadır. Bu nedenle kız çocukları ergenlik dönemine girmeye başladıktan hemen sonra nişanlanmakta ve ardından da evlendirilmektedir denildi. Aile içi baskılardan ötürü kız çocuklarının kaçmak amacıyla erken evliliğe yöneldikleri belirtilen açıklamada, Aile içi şiddet, aile içi cinsel istismara maruz kalma, geçimsizlik, baskı, çocuk sevgisinin yokluğu, küçük yaşlarda anne ve babadan birinin kaybedilmesi ve üvey anne ve babaya sahip olunması diğer bir ifadeyle aile içinde çocuğun gereksinimi olan huzurlu ortamın olmaması çocuklarda, evlenme sonucunda bu durumdan kurtulacağı inancını geliştirmekte ve erken yaşta evliliklere yol açmaktadır. Yapılan bir çalışmada kız çocuklarının aile içi baskıdan kaçmak amacıyla erken evliliğe yönelebildikleri bildirilmektedir. Evlilik bireyin seçim yapabileceği bir durumken, erken evlilikler bireyin seçim hakkını elinden almaktadır. Çocukluk çağındaki evlilikler insan hakları ihlalinin bir çeşidi olup, özellikle kız çocuklarında görülen cinsel istismarın en sık görülen biçimidir. Kız çocuklarının henüz biyopsikososyal gelişimini tamamlamadan evlendirilmesi birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Erken evlilikler, çocukların çocukluklarını ellerinden almakta, derin fiziksel ve psikolojik hasarlara neden olmaktadır sözlerine yer verildi.
Fırat Demir – Haber49 Gazetesi