Bektaş; işimi iddialı yapmayı severim

Medya Günlüğü programında Cevat Danış’ın sorularını yanıtlayan, Vali Erdoğan Bektaş, işini iddialı yaptığını ifade ederek, Muş’taki ihracatın katlanarak arttığını belirtti. Bektaş: “Kuzey Irak, Erbil gezimiz oldu. Sayın Bakanımız Zafer Çağlayan, Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı ve İhracatçılar Birliğinin bizim teklifimizle ve Sayın Bakanımızın da oluruyla bir gezi oldu. 500 kadar iş adamı, bir özel uçak ve birkaç otobüsle yapılmış bir gezi. Biz orada 2 gün kaldık. Kuzey Irak’taki yetkililerin tamamıyla görüştük. İş adamlarıyla çeşitli iş görüşmeleri sağlandı. Gerçekten artık hiç kimse kabına sığamıyor. Yani artık biz Muş’ta kalalım, Muş bize yeter mantığıyla gelişme ve kalkınma mümkün değil. Herkes yeni pazar arayışında. Kuzey Irak’ta bizim en doğal açılacağımız yer. Hem Muş olarak, hem de ülke olarak. Kuzey Irak için de en doğal açılması gereken yer, bizim ülkemiz ve bu bölge. Bu doğallık orada işleyişini sürdürüyor. Orada Muşlular da var. Faaliyetleri var, teşebbüsleri var. Yapılanmada bizim katkımız oluyor ve daha da olacak. Aslında, birkaç aydır bu gezi planlanıyordu, bir iki sefer de ertelendi, bunu kaçıran arkadaşlarımız da oldu. Orası çok yakın nihayetinde 500 kilometrelik bir yoldur. Yani bir gezi düzenleyip, oraya birkaç kez daha gitmeyi planlıyoruz. Artık Muş ihracat yapan bir yer ve katlayarak ihracat yapan bir yer. Geçen yıl 5 milyon 200 bin dolar ihracatımız, bu yıl ilk 6 ayda 8 milyon 400 bin dolar oldu. Yıl sonu bu belki 20 milyon doları bulacak. Bu geçen yıla göre 4 katı bir ihracat demek” dedi.
 
“TÜYLERİMİ DİKEN DİKEN EDEN BİR RESİM VARDI”
Vali Erdoğan Bektaş Radyo programında, Muş’un 81 inci il olmasını hazmedemediğini belirterek, Muş’un bölgede 5 nci merkez olabileceğini ifade etti. Bektaş: “Ben iddialı bir adamım. İşimi iddialı yapmayı severim. Muş’a geldiğimde önümde bir tablo vardı. Doğrusu tüylerimi diken diken eden bir resim vardı. Diyor ki, Türkiye’nin sosyo ekonomik gelişmişlik bakımından 81 nci ili Muş’tur. Açtım tablonun detaylarına baktım, tabloda yoruma açık maddeler yok. Diyor ki araba sayısı, hastane sayısı, derslik sayısı. Bu beni çok rahatsız etti. Her gören şaşırıyor, böyle büyük bir potansiyelin ortasında oturuyoruz. 4 büyük merkezin tam ortasındayız. Yani 5 nci bir merkez olma kapasitemiz potansiyelimiz var ama rakamlar diyor ki 81 nci ilsiniz. 80 inci değil 81 inci ilsiniz. Bunu kabullenmek istemedim. Ben en dipten başladım. İlk Valiliğime en dipten başlayıp, kendi iddialı kişiliğimin çalışmalarımın sonucunu hem kendim görmek ve hem de etrafıma göstermek için önemli bir fırsat diye algıladım ve işe o mantıkla girdik. Biliyorsunuz dağ tepe her tarafı gezdik. Sonra da bir yola girdik, hükümetimizin desteği, Muşluların desteği, Muş’taki diğer kurumların ve Belediyenin desteğini hep bir araya getirerek, olumsuz duygulara kapılmadan tamamen ileriye bakarak, her konuda çalışmaya başladık. Eğitimin alt yapısını karşılıklı toparladık. Sanayi ihtiyacı vardı, üretim ihtiyacı vardı, imkanlarımıza baktık. Bakanımızın, Başbakanımızın özel katkıları oldu. Onların talepleriyle kendi imkanlarımızı karşılaştırdık. Sanayicinin gelmesi için bütün şartları, hiçbir mazeret bırakmadan hazırlamayı görev bildik. Eğer siz sanayicinin gitmesi muhtemel yerlerden daha avantajlı yerler sağlamazsanız gider. Geldiğim gün bana söylenen söz şudur, onlar gelirler, gezerler, yerler ve gideler. Ama bu kanaat eksiktir. Peki onların ihtiyaçlarına karşılık biz neler yaptık. Sermaye en ürkek şeydir. Kendini güvenli, rahat hissetmediği yere gitmez ki. Bütün sorunlarına ben koşturuyorum. Asayiş sorunlarına, Belediye sorunlarına ben koşturuyorum. Bizim asıl işimiz tarım ve hayvancılık. Hayvancılık bizim doğal varlığımız. Onun mutlaka devreye girmesi lazım. 404 bin Muşlunun, 350 bininin ilişkili olduğu bir alan” diye konuştu.
  Muş Ovası Gazetesi