Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Talip Devrim makamında gazetemize yapmış olduğu açıklamada 3 yıllık görev süresinde yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Devrim, TSO’nun Muş’un menfaat ve çıkarlarını her zaman korumayı kendisine prensip edindiğini ve sonuna kadar da bu prensibini sürdüreceğini söyledi.
19 Mart 2005’ten bu yana görevde olan TSO Başkanı Devrim, bu süre içerisinde yapılan çalışmalar ile ilgili olarak yapmış olduğu açıklamada, “TSO’nun yetkileri dahilinde ilimize hizmeti bir ibadet olarak gördük. TSO meclisine seçilen tüm arkadaşlar hiçbir menfaat ve maaş karşılığında görev almamıştır. Hepsi fahri olarak TSO’ya ve Muş’a çalışmışlardır. Yönetim Kurulu Başkanı olarak ilim adına halkım adına meclis üyesi 16 arkadaşıma fedakarlıklarından dolayı kamuoyu huzurunda kendilerine teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Devrim, “TSO, 5174 sayılı kanunla kurulmuş bir sivil toplum örgütüdür. Gayesi ve yetkileri dahilinde gayesi olan ilin menfaatlerini ve halk ile hukukunu korumakla mükelleftir. Yasaların içerisinde temsili bulunduğu odanın görevleri içerisinde de bir görevi de esnafın hak ve hukukunu korumakla mükelleftir. Bu duygu ve düşünceler içerisinde biz 3 yıllık görev süremizde inanıyoruz ki, % 100 olmazsa da ilimizin tüm sorunlarına yetkimizin dahilinde gerek içeride gerek dışarıda ilimizi en iyi şekilde temsil etmek amacında olduk. Bunun yanı sıra biz göreve geldiğimizde ilk işimizin Odalar Birliğinin bir yönetim kurulu toplantısını Muş’ta yapmasını sağladık. İkinci bir husus ise, Sayın Bakanımız Zafer Çağlayan göreve başladığında Cumhuriyet tarihinde Muş kimliğini taşıyan İsa Bingöl’den sonra ikinci bir bakan olarak TSO olarak halka öncülük etmek suretiyle Ankara’da Sanayi ve Ticaret Bakanlığında kendisini ziyaret ettik. İlimizin tüm sorunlarını yaygın basın mensupları huzurunda Sayın Bakanımız Çağlayan’a ilettik” şeklinde konuştu.
Muş’un potansiyelini ve konumunu ilgili yerlere bildirdiklerini ifade eden Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Talip Devrim, “Muş’un Cumhuriyet tarihinden bu yana hak ettiği yere bir türlü gelmediğini hazırladığımız brifing dosyası ile birlikte Sayın Bakanımıza takdim ettik. Bunun yanı sıra Alparslan I Barajının tamamlanması ve istimlak sorununun çözümlenmesi hususunda gereken hassasiyetin gösterilmesini istedik. Bu haklı isteğimizi göz önüne alarak 2008 yılının Kasım ayında Alparslan I Barajında su tutma işlemi başlatıldı. Bu süre içerisinde kamulaştırma sorununun giderilmesi için devam eden yoğun çalışmalar neticesinde 100 bin YTL ödenek aktarılmış oldu. Bir yandan su tutma çalışmalarının başladığı barajda öte yanda vatandaşların mağdur olmaması için gösterilen titizliği TSO olarak takdir ediyor, çalışmalarında emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Ayrıca bu barajın yapımında emeği geçen tüm siyasilere, bürokratlara ve teknik anlamda emek sarf edenlere, barajın yapımını üstlenen şirkete, baraj altında kalan köylü vatandaşların duyarlılığına TSO olarak müteşekkiriz” dedi.
Alparslan II Barajı için de bu yıl temel atma çalışmalarının hayata geçirilmesini arzuladıklarını kaydeden Devrim, “Yine beklentilerimizin başında gelen Alparslan II Barajına bir an evvel başlanılması için yapılan çalışmalar TSO tarafından memnuniyetle takip edilmektedir. Almış olduğumuz bilgilere göre 2009 yılında Alparslan II Barajının temeli atılacaktır. Bu vesile ile ovadaki sulama sorunumuzda giderilmiş olacaktır. Barajın yaklaşık 4 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanmasını bekliyoruz. Sayın Bakanımızın öncülüğünde Muş’ta düzenlenen “Muş Genişletilmiş İstişare ve Kalkınma Toplantısı”na katılan 174 işadamı ile birlikte fikir alış verişinde bulunuldu. Hemen akabinde İstanbul Sanayi Odası Başkanlığından ilimize yaklaşık 100 kişilik heyet geldi. Tekrar Muş’un konumu ele alındı. O toplantıda da Muş, yabancılar tarafından coğrafi anlamında çok iyi bir il olduğu, gelişmeye müsait bir olduğu ve kanaatlerince Muş’un hak ettiği yerde olmadığı görüşü savunuldu. Böyle bir ilin Türkiye’nin gelir dağılımında olduğuna inanmıyoruz, inanmakta istemiyoruz görüşü ortaya çıktı” dedi.
KÖY-DES Projesi ile köylülerin yaşam kalitesine kavuştuğunu ve bu projelerin ihtiyacı olan yerleşim merkezlerinde kullanılması gerektiğini ifade eden TSO Başkanı Talip Devrim, “Biz Muş Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi olarak KÖY-DES Projesinin daha dikkatli ve daha tarafsız ekonomiye katkıda bulunması hususunda yetkilerin çok dikkatli olmasını istiyoruz. Bunu dışarıdan da olsa yakından takip ediyoruz. İlimizin en büyük projelerinden biri de Karasu Nehrinde devam eden Islah Projesidir. Bu konuda gerek siyasilerin gerek Sayın Valimizin bir an evvel ellerini çabuk tutarak projenin bir an evvel tamamlanmasını sağlamalıdırlar. Muş Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu hususta üzerimize düşen göreve, taşın altına elimizi koymaya hazırız. Köye Dönüş Projesinde mutlaka canlı hayvanın ön planda tutulması hususunda hassasiyetimizi bildiririz. Çünkü ilimiz tarım ve hayvancılık sektörüne hitap eden bir ildir. Tek çaremiz tarım ve hayvancılığın burada mutlaka ön plana çıkarılmasıdır. Bunun yanı sıra tarım ve hayvancılıkta en büyük etken olan eğitimin bir an evvel ilimizde hayata geçirilmesi gerekir. Tarım ve hayvancılık alanında daha doğru ve etkin olabilmemiz için kalifiyeli eleman hazırlanması gerekir. Sanayi sektöründe de mutlaka çıraklık okuluna ve İş Kur Müdürlüğü ve sivil toplum örgütleri el ele vererek ildeki kalifiye eleman grafiğinin yükseltilmesi gerekir” dedi.
Organize Sanayi Bölgesinde çok güzel bir alt yapı çalışmasının yapıldığını belirten ve şu anda 2 müteşebbisin faaliyete başladığını hatırlatan Devrim, “Organize Sanayi Bölgesinde şu anda her ne kadar 23 firma müracaat etmişse de halen gözle görülür ciddi bir OSB yoktur. Şu anda OSB’de iki firma ciddi olarak yatırım yapmıştır. Bunlardan biri olan mermer fabrikası üretimlerine başlamıştır durumdadır. Bir diğeri ise tekstil fabrikasıdır. Burada da çalışmalar devam ediyor. İlerleyen zaman diliminde kapasitesinin arttırılmasını bekliyoruz” dedi.
İldeki banka şubelerinin yetersiz olduğunu ve bunların giderilmesi için de girişimlerin devam ettiğini kaydeden Devrim, “Biz TSO olarak bankalar konusunda bir sıkıntı yaşıyoruz. Muş genelinde 410 bin nüfusumuz var. Ancak il ve ilçelerde toplam 9 banka faaliyet gösteriyor. Bunlarında yetersiz olduğu nüfus oranından anlaşılmaktadır. Özellikle il merkezinde 70 bin nüfus olduğu ve mevcut bankaların yetersiz olduğu göz önündedir. Korkut ilçemizde ise halen banka bulunmamaktadır. Yapmış olduğumuz görüşmelerde Bulanık ilçemize Halk Bankasının bir şubesinin açılması yönünde girişimlerimiz devam ediyor. Malazgirt ilçesinde İş Bankası şubesinin kurulması için ilgililer ile görüşmeler içerisindeyiz. Muş Merkez’de ise Yapı Kredi Bankası ve Garanti Bankasının birer şube açmaları için girişimlerimiz devam ediyor” diye konuştu.
Muşun Sesi Gazetesi
