“Kadın Gülerse Dünya Güler” sloganıyla mahalle mahalle dolaşan Muş Kadın Derneği MUKADDER üyeleri, bayanlara yönelik bilgilendirme çalışmalarına devam ediyor.
17 Temmuz’da başlayan proje çalışmalarının 20 gün daha süreceğini belirten Muş Kadın Derneği Başkanı Nurcan Çetinbaş, “minibüsle dolaşarak kadına yönelik şiddet konusunda 1 avukat, 1 psikolog ve dernek gönüllüleri olarak Muş Merkeze bağlı köy ve mahallelerde ‘ Kadına Yönelik Şiddet ve Kadının İnsan Hakları Konusunda zihniyet değişikliği ve farkındalık yaratma amacı ile mahallerde eğitimler veriyoruz. Tek tek kapıları çalıp kadına Yönelik Şiddetin sona ermesi için kadına karşı kalıplaşmış toplumsal rollerin değişmesi için bilgilendirmeler yapıyoruz. Kadınlara haklarını ve şiddetle karşılaştıklarında ulaşabilecekleri mekanizmaları anlatan broşürler dağıtıyoruz. Kadınların çekmece, gizli dolap altlarına yapıştırmak üzere acil durum telefonlarının yazılı oluğu yapışkan stikerlar dağıtıyoruz.”dedi.
“Ataerkil düzen içerisinde bu kalıplaşmış toplumsal roller toplumun aydın, demokrat diye nitelendirilen kesimleri tarafından bile benimsenmiştir.”diyen Çetinbaş, “Projemizin ana hedefi bu kalıplaşmış rolleri kısmen de olsa değiştirmek, Muş ilinde yaşayan insanların bu kampanya sayesinde kadının statüsünü sorgulayabilmelerine sebep olmayı hedeflemekteyiz. Dolayısı ile Kadına Yönelik Şiddet, Kadın – erkek eşitliği hakkında farkındalık yaratmak, kadına yönelik şiddetin önemli bir toplumsal sorun olduğunu ve bu sorunun çözümünde herkesin sorumluluğu olduğuna dikkat çekmek, bu sorunu görünür kılmak, kadına yönelik şiddetle mücadele eden kuruluşları tanıtmak ve şiddetle karşılaştığı zaman başvurulabilinecek mekanizmaları tanıtmak, kadınlara şiddetle karşılaştıklarında kullanabilecekleri pratik bilgiler vermek amacı ile yaygın bir kampanya yapıyoruz. Ayrıca programın önceliklerinden kadın haklarının korunmasında erkeklerde de farkındalık yaratmak.”diye konuştu.
Çetinbaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Mahalleleri gezdikçe kadınların durumunun ne kadar zor olduğunu bir kez daha görüyoruz. İlk tanıştığımızda güven sıkıntısı yaşıyorlar bağımsız olduğumuzu ve kadın derneğinden geldiğimizi anladıklarında sıkıntılarını anlatmaya başlıyorlar. Kadınlarla konuşurken, erken yaşta evliliğin çok yoğun olduğunu, kadınların okuma yazma oranının oldukça düşük olduğunu kadınların kendi hakları konusunda bilgiye sahip olmadığını ve kadınlarımızın kamu kurumlarını nasıl kullanabileceklerini bilmediklerini görüyoruz. Özellikle Yeşilce ve Yeşilyurt’ta ki kadınlarımızın okuma yazma oranı düşük, bizden genel olarak istedikleri kendi becerilerini geliştirebilecekleri kurslar. Kadınların zaman geçirebilecekleri sosyal alanların olmaması kadınların toplumda görünürlüğünün az olmasına etkendir.” Muş`un Sesi Gazetesi