Hava sıcaklığının artış gösterdiği şu günlerde serinlemenin yollarını arayan çocuklar, Murat ve Karasu nehri başta olmak üzere, baraj suları ve derelere akın eden çocuklar tehlikeye davetiye çıkarıyorlar. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan boğulma olaylarına dikkat çeken yetkililer, anne ve babalardan çocuklarının nereye gittiklerini takip etmelerini, bu konularda çocuklarına uyarılarda bulunmalarını istiyor.
Aşırı sıcaklardan bunalan çocuklar, serinlemek için dere kenarlarını tercih ediyor. Günün büyük bölümünü derelerde yüzerek geçiren çocuklar, yaz tatilini bu şekilde değerlendirmeye çalışırken, suların derinliklerine veya suyun pisliğine aldırış bile etmiyorlar.
Son günlerde sıcaklığın 30 derecenin üstüne çıktığı Muşta, özellikle kırsal kesimde yaşayan çocukların tehlikeli bir şekilde serinlemelerine neden oluyor. Dere veya akarsularda serinlemeye çalışan çocuklar, bazen hayvanlarla birlikte aynı suda yıkanıyor. Çocukların boğulma tehlikesinin yanı sıra mikrop kapma ihtimalleri de yüksek.
Yurt geneli etkili olan sıcaklar Muşta da etkisini iyice göstermeye başladı. Hava sıcaklığının yükselmesi ile birlikte serinlemek isteyen çocuklar, suyun kirli ve tehlikeli olduğunu bildikleri halde suya girdiklerini ve kirli de olsa serinlemenin zevkli olduğunu ifade ediyorlar.
Kirli sulara girmenin çocuklarda bağırsak enfeksiyonuna sebep olacağını ifade eden sağlık uzmanları ise, Çocukların bu tür sulara girmeleri sağlıkları açısından çok sakıncalı bir durum. Ailelerin bu konuda daha dikkatli olması gerekiyor. Sıcaklar nedeniyle kirli ve çamurlu sulara giren çocuklarda bağırsak enfeksiyonu hastalığı görmek mümkün. Ayrıca, çocukların vücutlarında olan yaralar da bu sulardan enfeksiyon kapabilir. Özellikle yaz aylarında bu tür durumlara çok dikkat etmek gereklidir diyerek ailelere uyarılarda bulundular.
BOĞULMA UYARISI
Boğulma riskine karşı çocukların dikkatli olmaları konusunda uyaran yetkililer, Ülkemizde her yıl yüzlerce kişi serinlemek için girdikleri deniz, göl, gölet, akarsu ve su birikintilerinde boğulma sonucu hayatlarını kaybetmektedir. Özellikle su kaynaklarının yoğun olduğu yerlerde yaz aylarında sıklıkla boğulma vakaları yaşanmaktadır. Bu sayı doğal afetlerde kaybettiğimiz insanların yıllık ortalamalarına yakın rakamlara ulaşmaktadır. Boğulma vakalarının bir kısmı havuz, plaj gibi kontrollü alanlarda gerçekleşirken önemli bir kısmı da gölet, sulama kanalları, ırmak gibi kontrolsüz alanlarda gerçekleşmektedir. Boğulma olaylarının daha çok genç nüfusu tehdit ettiği istatistiklere yansıyan bir gerçektir. Ülkemizin geleceğinin teminatı olan çocuk ve gençlerimizin bu şekilde kaybı hepimizi üzmektedir. Biz de bu tür üzücü vakaların yaşanmaması için gerekli tedbir ve uyarıları yapmak durumundayız. Okullarda öğrencileri ve velileri bilinçlendirmek üzere toplantılar yapılması, konunun uzmanlarınca konferanslarda ele alınması, okul gazete ve duvarlarında konuyla ilgili haberlerin yer alması, gerektiğinde okul döneminde, okul içinde ve dışında olmak üzere öğrencilerin konu ile ilgili farkındalık ve duyarlılığını arttırmaya yönelik etkinlikler düzenlenmesi, kamu kurum kuruluşlarınca düzenlenen yaz spor okulları programı kapsamında, gençlerin yüzme öğrenmelerine yönelik çalışmaların teşvik edilmesi gerekmektedir. Boğulma riskine karşı alınacak önlemlerde okulların kapanacağı son güne kadar öğretmenler, eğitim yönetici ve deneticileri ile veliler gerekli hassasiyeti göstermelidir dediler.
Muş Manşet Gazetesi