Yapılan açıklamada, “İçinde bulunduğumuz kış mevsiminde ısınmak amacıyla yaygın olarak kullanılan soba, şofben ve bunlara bağlı olarak bacalardan kaynaklanan zehirlenmeler maalesef yoğun olarak yaşanmaktadır.
Karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı koruyucu tedbir olarak sobayı şartlarına uygun yakmak önemlidir. Uyumadan önce sobadaki ateşin tamamen kor halinde olduğunu ve dumanın bacadan çıkışının olduğunu görmek gerekir. Kaliteli katı yakıt kullanmak, baca temizliğini düzenli yaptırmak önemli bir tedbirdir. Ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de her yıl onlarca kişi özellikle sobalardan sızan karbon monoksit gazı ile zehirlenmektedir. Bu zehirlenmelerin çoğu da üzücü bir şekilde ölümle sonuçlanmaktadır. Ölümlere sebep olan karbon monoksit gazı renksiz, kokusuz, tatsız ve yanıcı bir gazdır. Özellikle renksiz ve kokusuz olması kişilerin gaz sızıntısı olduğunu fark etmeden zehirlenmelerine sebep olmaktadır. Havagazı, kömür v.b.maddelerle ısınma amacıyla kullanılan her tür soba ve ocakta yanma sırasında oluşan karbon monoksit gazı, vücuda solunum yolu ile girip, hemen kana geçer ve oksijen alımını engelleyerek, zehirlenme ve ardından ölüme yol açar. Kısa sürede tıbbi müdahale yapılabilirse tedavi şansı vardır, ancak genellikle soba zehirlenmeleri gece uyurken olduğundan maalesef tedavi imkânımız yok denecek kadar az olmaktadır. Güneybatıdan esen lodos rüzgârı nedeniyle, sobalardan karbon monoksit gazı sızması daha çok görülmektedir. Bu yüzden özellikle lodoslu havalarda soba yakılmaması, yakılması zorunlu ise gece yatarken mutlaka söndürülmesi bu üzücü olayların önlenmesinde yararlı olacaktır. Karbon monoksit gazı; kapalı ortamlarda açık ocakların yakılmasıyla, bacasız gaz sobalarında yakıtın iyi yanmamasıyla, soba bacalarının iyi çekmemesi ve şofbenlerde de aynı şekilde bacanın yetersiz olması sebebiyle de zehirlenmelere sebep olabilmektedir. Ölümlerle sonuçlanabilen bu zehirlenmelerden korunmak için dikkat etmeleri gereken hususlar; kış gelmeden baca temizliklerinin yapılması, baca şapkalarının mutlaka kullanılması, yeni yapılan konutlarda bacaların standart ölçülerden küçük olmaması, şofbenlerin bacasız kullanılmaması, sönmemiş soba kovalarının apartman boşluğunda kapı önlerine bırakılmaması, sobaların çok fazla doldurulmaması, kullanılan yakıtın mutlaka standartlara uygun olması ve özellikle izin belgesi olmayan kömürlerin kullanılmaması şeklinde sıralanabilir. Karbonmonoksit zehirlenmelerinin ölümle sonuçlanmasa dahi, beyin üzerinde kalıcı hasarlar bıraktığını söylenirken “Zehirlenen kişinin solunumu durmuşsa, suni solunum ve kalp mesajı uzman tarafından yapılmalıdır. Bunu bilenler, 112 gelene kadar yapmalıdır. Bu ve bunun gibi durumlarda insanın bilgili olması gerekir. Bu nedenle, herkesin ilk yardım bilgisi olmalıdır ve gerekirse kurs görmelidir. Avrupa ülkelerinde temel ilk yardım eğitim almak çok yaygındır ve toplumun birçok kesimi bu eğitimden yararlanmaktadır” denildi.
Muş Ovası Gazetesi