Kot taşlama fabrikasında çalışan işçiler yakalandıkları Sikozise hastalığı yüzünden çok erken yaşta hayatlarını kaybediyorlar. Dr. Leyla Pür Özyeğit, kot ağartmada en tehlikeli kumların kullanıldığını söyledi
Muş Devlet Hastanesi’nde Göğüs Hastalıkları Uzmanı olarak görev yapan Dr. Leyla Pür Özyeğit, kot taşlama fabrikasında çalışan işçilerin erken yaşta hayatlarını kaybettiğini söyledi. Yakalandıkları amansız hastalığın pençesinden kurtulamayan işçiler mağdur olduklarını ve yetkililerden yardım eli beklediklerini ifade ettiler.
Önceki gün hastaneye tedavi olmaya gelen işçilerle yakından ilgilenen Dr. Leyla Pür Özyeğit Sikozise hastalığı hakkında bilgiler verdi. Kot taşlama fabrikasında çalışan işçilerin hastalıklarını basın yayın organlarından öğrendiğini kaydeden Özyeğit, kot ağartmada en tehlikeli kumların kullanıldığını belirtti.
SAĞLIK KONTROLÜNDEN GEÇMELİDİRLER
Kot taşlama işinde çalışanların kesinlikle sağlık kontrolünden geçmeleri gerektiğini ifadeden Muş Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Leyla Pür Özyiğit, “Türkiye’de kot taşlama işinde çalışan yaklaşık 10 bin işçi var. Ancak bunlardan 600’ünün tanısı konulmuş. Kot taşlama işinde çalıştıktan sonra “geri dönülemez” bir hastalık olan silikozise yakalanan işçilerin çoğu, hastalıklarını medyadan öğrenmektedir. 600’ünün de ölüm riski yüksek Silikozis hastası, bugüne kadar bilinen 46 işçi yaşamını çok erken yaşlarda önlenebilir olan bu hastalık nedeniyle yitirdi” dedi.
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ
Dr. Leyla Pür Özyeğit hastalığın belirtileri ile ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Hastalığın her işçide farklı boyutlarda görülmekte ancak genellikle, nefes darlığı, uzun yol yürüyememe, merdivenlerden çıkarken zorlanma ve aşırı zayıflama görülmekte”.
“İÇİLER UYURKEN DE TOZU YUTMUŞ”
Kot taşlama fabrikasında çalışan işçilerin gece uyurken de tozu soluduğunu belirten Dr. Özyeğit, “Silikozisle mücadelede korunma halen temel yaklaşımdır. Maruziyeti azaltma teknikleri arasında; ileri havalandırma ve lokal vakum teknikleri, işlemin kapalı ortamda sürdürülmesi, ıslak temizleme teknikleri, kişisel korunma (uygun respiratör seçimi) ve mümkünse silikadan daha az tehlikeli maddelerin kullanımı yer almaktadır. İşçi ve işverenlerin silika tozu maruziyetinin tehlikeleri hakkında eğitilmeleri de gerekir. Oysa ülkemizde hastalığın ortaya çıktığı iş yerlerinde çok ağır ihmaller mevcut. Tozlu ortamdaki aspiratör çalıştırılmamış, işçiler hiç bulunmamaları gereken ortamda çalışmanın ötesinde gece uyumuş. Bu da çalışırken yetmezmiş gibi uyurken de tozun solunmasına neden olmuş. İşçilerin çalışma süreleri 10-12 saati buluyor. Kot ağartmada en tehlikeli kumlar kullanılmış”.
ÜRETİM YASAKLANDI
Sağlık Bakanlığının bu şekilde yapılan üretimleri yasakladığını belirten Dr. Özyeğit, “Erken tanı: Silika ve diğer mineral tozlara maruz kalan çalışanlar toz maruziyetinin engellenmesinin yerini almasa da periyodik taramalarla izlenmelidirler. Erken tanı için yukarıda bahsedilen akciğer radyografilerinin belli aralıklarla çekilmesi gerekir. Kot kumlama işçilerinin yaşadığı dramın ortaya çıkması ve oluşan kamuoyu ile Sağlık Bakanlığının bu şekilde yapılan üretimi yasaklamıştır”. Muş`un Sesi Gazetesi