Muş Valisi İbrahim Özçimen, kan davalarının hüküm sürdüğü Muş’ta son bir yıl içerisinde 6 kan davasının barışla noktalandığını belirtti.
Vali Özçimen, müdahale edilip barışın sağlanmaması halinde bir çok insanın yaşamını kaybedeceğini söyledi. Yıllardan beri hüküm süren ve bir çok insanın yaşamını yitirdiği kan davaları Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin adeta kanayan yarası. Makamında basın mensuplarına kan davaları ile ilgili açıklamalarda bulunan Muş Valisi İbrahim Özçimen, kan davasının toplum açısından çok yanlış bir davranış olduğunu belirterek, Muş’ta göreve başladığı günden itibaren kan davalarının barışla noktalanması için ayrı bir çalışma sergilediklerini vurguladı.
Kan davaları sebebiyle bir çok acıların yaşandığını söyleyen Vali İbrahim Özçimen, “Kan davası o kadar kötü bir olay ki çocuklar okulsuz kalıyor, erkekler tarlaya gidemiyor, kadınlar çeşmeden su almaya giderken tedirgin oluyor. ‘Acaba nereden bir kurşun gelip beni vuracak’ diye korku içerisinde yaşıyorlar. Bizde Muş’ta yaşanan kan davalarında barışın sağlanması için çaba gösteriyoruz. Vatandaş haklarını mahkemelerde aramalıdır. Devletin resmi kurumlarına müracaat edip sorunlarını orada çözmelidirler” dedi.
Son bir yıl içerisinde 6 büyük barış töreni yaptıklarını söyleyen Özçimen, “Barış sağladığımız davalardan bir tanesi Malazgirt ilçemizdeydi. Taraflardan bir tanesi 15 yıldır Mersin’e göçmüş. 600 dönüm arazilerini ekip biçemiyor ve 6 iş yerleri kapalı durumdaydı. Malazgirt’te yaklaşamıyorlardı. Barışın sağlanmasıyla birlikte vatandaşlar topraklarına geri döndüler. İkinci olay ise Muş’un Eğirmeç köyünde yaşanmıştı. 4 kişinin öldüğü kan davasında da barış sağlanabildi. İlk olarak üç kişi öldürüldü ve ardından bu olayın devamı olarak Mersin’de bir kişi daha öldürüldü. Bu barış sağlanmasaydı çok insanımız yaşamını yitirecekti. Ama barışın sağlanması çok büyük bir sevinç yaşattı” dedi.
Kan davası sebebiyle büyük şehirleri göç eden insanların problemleri kendileri ile birlikte metropollere taşıdıklarını ifade eden Özçimen, “Barışın sağlandığı kan davalarında adli işlemler devam ediyor. Barış sağlandığı zaman taraflar suçluyu adalete teslim ediyorlar. Bu barışı biz yalnız başımıza yapmıyoruz. Bölgede sözü geçen insanların ve aşiret büyüklerinin barışta emekleri oldukça fazladır” diye konuştu.
Muş’ta 1992 yılında Sürügüden köyünde 11 kişinin öldürülmesiyle birlikte Seyidan Aşireti’ne mensup Abdi ve Şivo kabileleri arasında başlayan kan davasının 1994 yılında Olağan Üstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan’ın girişimleri ile noktalandığını söyleyen Abdi Kabilesi’ne mensup Ferman Seyhan, kan davasının hiç kimseye fayda getirmediğini belirtti. Yaşadıkları kan davası sebebiyle zor günler geçirdiklerini söyleyen Seyhan, “Bizim köyümüzdeki 150 haneden 82 hane göç etti. Şimdi her bir aile bir yerde. Kan davasını hiç kimse istemiyor. Kan davası sebebiyle 2000 bin koyun gitti. Elbisemizi bile değiştirmeye fırsat olmadan kaçtık. Mal gitti, çoluk çocuk gitti. Herkes perişan oldu. Vuran tarafta, vurulan tarafta perişan oldu” diye konuştu.
Muş’un Korkut İlçesi Kümbet köyünde ise 25 yıl önce yaşanan kan davası, köyün tamamen yok olmasına sebep oldu. Köyün terk edilmesi sebebiyle yıllar sonra haritadan tamamen silinen Kümbet köyünden geriye sadece Kümbet Yatılı İlköğretim Bölge Okulu kaldı. Eskiden yarı açık cezaevi olan ve daha sonra yatılı ilköğretim bölge okuluna dönüştürülen binanın haricinde hiç bir yapının bulunmadığı Kümbet köyü, tamamen düz bir arazi haline gelmiş. Cahit Akpolat isimli vatandaşta ise Kümbet köyü ile Kapılı köyü arasında çıkan kavgada bir kişinin öldürülmesi ardından köyün boşaldığını ve köyden hiç bir eser kalmadığını kaydetti.
