Dünya Gıda Günü ve gıda sorunlarına ilişkin açıklama yapan Muş Ziraat Odası Başkanı Hakim Yıldırım, açlığın temel nedeninin yoksulluk, adaletsiz dağılım ve en önemlisi var olan ekonomik ve politik sistem olduğunu belirtti.
16 Ekim Dünya Gıda Günü ve gıda konularıyla ilgili ortak açıklama yapan Muş Ziraat odası Başkanı Hakim Yıldırım, dünyada 1 milyar aç insan olduğunu hatırlatarak, kalıcı çözümün yardımlarda ve hibelerde olmadığının altı çizildi. Gıdanın insan hayatı için vazgeçilmez bir ihtiyaç ve insanlık hakkı olmasına rağmen, serbest piyasa koşullarında ticarete konu olan bir meta haline geldiğini vurgulayan Yıldırım, “Tarım politikalarının temel hedefi ülke nüfusunu nitelik ve nicelik olarak besleyebilecek bir tarımsal üretim düzeyinin sağlanması olmalıdır. Bu hedef üretim artışının nüfus artış hızına eşit ya da ondan daha yüksek olmasıyla sağlanabilir” dedi.
Yıldırım açıklamasına şöyle devam etti: “Şimdi hepimize düşen görev, gelecek nesiller için gıda kaynaklarının güvence altına alınması hususunda sorumluluklarımızın gereklerinin yerine getirilmesidir. Ekosistem değerlendirmelerine göre, bu yüzyılda iklim değişikliğinin biyolojik çeşitlilik kaybına uğrayacağını ve önemli miktarda hayvan neslinin de tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı nedeniyle sürdürülebilir üretim sistemlerinin ivedilikle kurulması ile izleme, risk değerlendirme ve etkili önlem alma gayretleri yoğunlaştırılmalıdır.”
“DAHA KALİTELİ ÜRETİM, DAHA FAZLA KAZANÇ”
Hububatta 2011/2012 üretim sezonu için ekim dönemi devam ederken, Muş Ziraat Odası Başkanı Hakim Yıldırım, yeni sezonda hedeflerini “kalite” olarak belirlediklerini bildirdi. Bayraktar, “Şehrimiz tarımsal gelirine katkısı en yüksek ürün grubu olan hububatta yeni sezon için hedefimiz ve sloganımız şu: Daha kaliteli üretim, daha fazla kazanç” dedi.
Yıldırım açıklamasında, Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) buğday alımlarında bu yıl önemli değişiklikler yaptığını hatırlattı. TMO’nun bu yıl ilk defa fiziksel analiz yanında kimyasal analiz de yaparak protein oranını baz alarak alım yaptığını belirten Yıldırım, şunları kaydetti:
“TMO böylelikle kaliteli üretimin teşvik edilmesi bakımından oldukça önemli bir adım atmıştır. Ancak, kaliteli üretim için sadece TMO’nun belirlediği alım kriterlerinin bilinmesi yeterli değildir. Buğdayda protein oranı çeşide bağlı bir özellik olmakla birlikte, yetiştirme teknikleri ve mevsim koşulları da protein oranı üzerinde etkilidir.”
Yüksek verim ve kaliteli ürün için çiftçinin doğru yönlendirilmeye ihtiyacı bulunduğunu belirten Yıldırım, bunun için eğitim çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiğini aktardı. Buğdayda kalite ve verime etkisi büyük olan tohumluk için Türkiye’de tohumluk gençleştirme çalışmalarına ihtiyaç olduğunu vurgulayan Yıldırım şöyle dedi:
“Yaşanan süreç, bundan sonra çeşit değil, kalite özelliklerine göre fiyat bulacağını göstermektedir. Bu durumda çiftçiyi yönlendirmek, bilgilendirmek ve kaliteli üretimin en önemli unsurlarından biri olan doğru tohum seçimini sağlamak, kaliteli tohuma erişimi kolaylaştırmak gerekmektedir. Kaliteli üretimin sağlanmasında en önemli etken, sektörün bilinen yapısal sorunlarının çözülmesi yanında, çiftçinin üretiminden para kazanması, harcadığı emeğinin karşılığını alarak sadece karın tokluğuna değil, insanca yaşayabilecek bir hayat standardına ulaşabilmesidir.” Muş`un Sesi Gazetesi