29 Mart 2009 Yerel Yönetimler Seçiminde İl Genel Meclis Üyeliğine seçilen üyeleri Meclis toplantısında ziyaret eden Vali Erdoğan Bektaş, İl Özel İdaresinin çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulundu. 2009, Mayıs ayı ilk toplantısını gerçekleştiren İl Genel Meclisine Vali Erdoğan Bektaş ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri ve Korkut Kaymakamı Ali Edip Budan katıldı. Yapılan ziyaretle yeni dönem adaylarını tebrik eden Vali Erdoğan Bektaş, halkın hizmetini yapmanın herkese nasip olmadığını belirterek doğru ve dürüst çalışmanın sergilenmesi gerektiğini söyledi. Vali Bektaş, yaptığı açıklamasında “Siz mali idare seçimi geçirdiniz. Vatandaşın iradesi sandığa yansıyarak siz 5 yıl boyunca göreve geçmiş bulunuyorsunuz. Demokrasilerde esas olan vatandaş ve millet olduğuna göre milletin iradesi tecelli etmiştir. Milletlin seçip ön plana çıkardığı kişiler, bizim için değerlidir ve kıymetlidir. Ben bütün arkadaşlarımızın seçimde göstermiş oldukları başarıdan dolayı kutluyorum. Umarız milletimizden aldıkları yetkiyi milletimizin yararına kullanmayı amaç ederler. Bu 5 seneyi hayırlı, faydalı ve hizmetlerde kullanırlar. Millete hizmet gerçekten büyük bir şanstır. Herkese nasip olmaz. Hizmet fırsatı, büyük bir şanstır. Sizler bu şansı ellerinize geçirmişsiniz. Milletimizin beklentilerini, vatandaşımızın beklentilerini hep beraber karşılayacağız. Omuz omuza 5 yıl gerek mahalli gerek vilayet olarak milletimize hizmeti götüreceğiz. Benim 1 senem doluyor. Bir senedir çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özel idaremizin faaliyetlerini, iş gücünü, birliğini ve çalışmalarını görüyorsunuz” dedi.
“İNSANLARA HİZMET ETMEK ONURLU BİR İŞTİR”
İl Genel Meclis Üyeleriyle bir araya gelen Vali Erdoğan Bektaş, insanlara hizmet etmenin kolay olmadığını belirterek büyük bir sorumluluğun üstlenildiğini ve hizmetin bir onur olduğunu söyledi. Vali Erdoğan Bektaş yaptığı açıklamasında “Sizlere ve bizlere tevdi edilmiş vatandaşımızın bir bütçesi var. Bu bütçede 407 Bin Muşlu insanımızın hakkı var. Dolayısıyla bizim bir kuruşluk suiistimallimiz ve imhalımız 407 Bin kişilik kul hakkını doğurur. Bu çok ağır bir sorumluluktur. Hem onurlu bir iştir, hem de büyük bir sorumluluk isteyen bir iştir. Bugün bir arkadaşımızın parasını, yesem yarın 3 gün sonra helâlaşırız fakat bu 407 bin kişiyle helâlaşma gibi bir imkânımız yok. Yani yarın pişman olmakta aldığınızı geri verin, ama aldığınız 407 bin kişi ile verdiğiniz 407 Bin kişi aynı kişiler değildir. Bu işin telafisi yoktur. Bir tek çare var işinizi düzgün yapacaksınız. Ve doğru karar vereceksiniz. Bugün yapıp yarın bozulacak işleri yapmayacaksınız. Vatandaş dedi ki benim düşünemediğim konuları düşünün diye. Benim hesap edemediğim problemleri hesap edin diye sizleri seçiyor. Bizi temsilen, bizim irademizle ve bizim aklımızı temsil edin diye seçiyor. Dolayısıyla sizler bizim için çalışacaksınız. Vatandaş görevini yapmış sizi seçmiş ve görev sırası değişmiş. Umarız görevinizi yapacaksınız.
Özel idare esas itibarı ile kırsalın sorunuyla ilgilenir. Ama bu ne demek değildir. Kırsalın dışındaki alanlardan soyutlanmış değildir. Örneğin okullar, sağlık ocakları ve kaynakları araştırıp faydalı kullanmak zorundadır. Özel irade yerel hizmetlere baktığımızda bir işin alt yapısını yapar. Yani bir devletten beklenen alt yapıları yapmayı sağlar. Alt yapı insanların mutluluğuna, refahına ve huzuruna hizmet edecek. Alt yapı insanları huzuru ve refahıdır. Yani biz bir köyün her türlü alt yapısını ve hizmetini yapsanız bile insanlar yaşayacak kadar ekonomik gelir elde edemiyorlarsa ve o köy her gün göç verip boşalacaksa, biz o köyün alt yapısını yapmakla avunamayız. Öncelikle o insanları o topraklarda tutacağız ve kökleştireceğiz. O toprakların gelirinden geçimlerini sağlayacağız ve sorunsuz alt yapıyla buluşturacağız. Ekonomik denilen kıtlık daha çok ön plana çıkıyor. Amaç insanların refahı ve huzurudur. İnsanlara refah ve huzur getirmeyen bir alt yapı yapmanın bir anlamı yoktur. Ortada önce insan olacaktır. Vatandaşın esas sorununu anlamamız lazım. Başta sorun geçim sıkıntısıdır. Kim ne derse desin. Geçim sıkıntısını azaltmaya yönelik çabalara indiğimizde, incelediğimizde her türlü yetenekli işlerin yapılması gerekiyor. Daha bir sürü iş var.
Geçen yıl bizi boğan bir sorun vardı. Suyu buluyoruz, kaynağı tespit ediyoruz ve sular getiriliyor ve kuraklık mevcut kaynağın kurutuyor ve susuz köy oluyor. Yani bir köye su getirme işini üç dört sefer yapıyoruz. Dolayısıyla içme suyu konusunda eksik bıraktığımız birkaç işimiz var onları da tamamlayacağız. İçme suyu konusunda daha öncekilerin çalışmaları mevcuttur ve halen devam edecektir.
Daha önce bir iddiamız vardı. Yolu olmayan köy bırakmayacağız demiştik. Bu iddiamızı gerçekleştirmek için çok çalıştık. Girmediğimiz köy yolu kalmadı. Fakat yeni yapılan yollar kışın normal olma aksine eskiden yağan kar erimiyordu. Ve yol fazla bozulmuyordu. Fakat bu sene kar yağdı ve kar eridi. Yolun yumuşaması ve bizim yumuşatmamız sonu yaptığımız yollara bu yıl giremiyoruz. Bu konu ile ilgili çalışıyoruz. Yolu bozulan bütün köy yolu bırakmayacağız. Hatta yolu kalmayan tek bir mezra da bırakmayacağız” dedi. Günaydın Muş Gazetesi
