Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörlüğünün davetlisi olarak, “Türkiye Nereye Gidiyor?” konulu konferansa katıldı.
Düzenlenen konferans Fen-Edebiyat Fakültesi konferans salonunda gerçekleştirildi. Konferansa Belediye Başkanı Necmettin Dede, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, İl Müftüsü Hasan Atlı, Rektör Yardımcıları, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Programın açılış konuşmasını Rektör Prof. Dr. Nihat İnanç yaptı. Hem sayısal hem de siyasi olarak sorunlar olduğunu belirten Rektör İnanç, “Siyasi problemlerimizin çözümü daha önemli. Biz millet olarak açlığa tahammül ederiz, fakirlikle baş ederiz. Ancak siyasi baskıları sindiremeyiz.” dedi. Türkiye’nin adaleti, eşitliği, güvenliği temsil eden bir ülke haline geleceğini belirten İnanç, “Siyasi ve sayısal sorunlarımızın çözüme kavuşmaya başlamasının keyfini yaşıyoruz. Türkiye iyi bir yere gidiyor.”şeklinde konuştu.
Rektör İnanç’ın konuşmasından sonra kürsüye çıkan Dilipak, sözlerine “Türkiye nereye gidiyor? Türkiye durduğu yerde duruyor. Asıl biz nereye gidiyoruz? Biz nereye gitmek istiyoruz? Şimdi hayal kurma zamanıdır. Boş değil içi dolu hayaller kurma zamanıdır.” diyerek başladı.
Konuşmasında sık sık ayetlere ve hadislere yer veren Dilipak “Allah zalim ve cahil bir topluluğa hidayet etmez.” diyerek adaletin önemine vurgu yaptı. Hiç kimsenin Dünyada olanları bilmezden gelme hakkı olmadığını söyleyen Dilipak, “Yapmanız gerekirken yapmadığınız, söylemeniz gerekirken söylemediğiniz şeylerden hesaba çekileceksiniz. Haksız kim olursa olsun karşısında olun.” dedi. Biz toplum olarak kendimizi düzeltmedikçe liderlerin bizi kurtaramayacağını vurgulayan Dilipak, “Eğer öyle olsaydı Hz. İbrahim babasını kurtarırdı, Hz. Nuh oğlunu, karısını kurtarırdı.” ifadesini kullandı.
Allah’ın insanların eliyle mazlumlara yardım, zalimlere ceza vermek istediğini belirten Dilipak, “Müslümanlar mü’min olma vasıflarıyla şikâyet haklarını kaybetmiştir. Veren elsiniz, isteyen el değil.” dedi. Tüm Dünyadaki mazlumlar için sadece dua etmek yerine bir şeyler yapmamız gerektiğini vurgulayan Dilipak, “Allah senin elinle yardım edecek. Sen yap. Yüce gücün temsilcisi olarak yeryüzündeki makamını yükselt!” ifadesini kullandı.
“Bizim kurtuluşumuz yeryüzünün kurtuluşudur.” diyen Dilipak, Dünya haritasını göstererek açıklamalarda bulundu. Tüm Dünya zenginliğinin yaklaşık üçte biri Amerika’ya ait olduğunu vurgulayan Dilipak, “Tüm İslam ülkelerinin toplam GSMH’sı Almanya kadar değil. Bizim kan ve gözyaşlarımız birilerini zengin ediyor. Bu manzara değişmeli.” ifadesini kullandı.
Konuşmasında yeryüzündeki İslam ülkelerinden örneklere yer veren Dilipak, “Kendimize ders çıkarmamız lazım.” dedi. Müslüman nüfusunun fazla olduğu Hindistan, Etiyopya gibi ülkelerde uygulanan politikalara dikkat çeken Dilipak, “Bu ülkeleri Müslümanlara devlet vererek, böldüler. Hindistan’dan Pakistan ve Bangladeş’i kurdular. Etiyopya’dan Somali, Eritre ve Cibuti’yi. Böylece Müslüman nüfusu böldüler. Hindistan ve Etiyopya’dan çıkmamalıydık.” dedi.
Konuşmasında, çocuklarımızın üniversite sınavına çalıştığı kadar cennete girmek için çalışmadığımızı vurgulayan Dilipak, “İman etmeden cennete girmeyeceksiniz. Birbirinizi sevmeden iman etmiş olmayacaksınız.” dedi. Tüm yeryüzündeki mazlumlar için, Müslüman, Hristiyan, Yahudi ayrımı olmadan hesaba çekileceğimizi belirten Dilipak, “Kendimizi doğru konumlandırmak ve ayağa kalkmak için diğerlerine ihtiyacımız var.” ifadesini kullandı. Ermeni ve Rum patriklerini Fatih Sultan Mehmet’in, Süryani Patriğini ise Hz. Ömer’in kurduğunu ifade eden Dilipak sözlerini, “Ecdadımızın diğer din mensuplarına gösterdiği hoşgörüyü biz Müslüman kardeşlerimize göstermiyoruz.” şeklinde sürdürdü.
Türkiye’nin kendi geleceklerini ancak insanlığın ortak vicdanı üzerinden kurabileceğini belirten Dilipak, “Biz birlikte var olacağız. Geleceğimizi steril ırkçı bir kimlik üzerinden kuramayız. Hangi dilden, hangi ırktan, hangi milletten olursak olalım biz bir bütünüz. İnsanlık için ‘erdem modeli’ oluşturmalıyız.” dedi.
Hz. Adem’in oğullarından Habil Kabil’i Şam’da öldürdüğünde, Hz. Adem ve Hz. Havva, Urfa’ya yerleştiklerini ifade eden Dilipak, sözlerine salonu coşturan şu sözlerle devam etti. “Bu topraklar Hz. Adem’in vatanıdır. Hz. Havva’nın yurdudur. İnsanlığın ortak mekânıdır. Hz. İbrahim, Hz. Eyüp bu topraklarda yaşamıştır. Kabe’de, Medine’de adam öldürmek neyse burada odur. Bu topraklarda ot koparılmaz, yere tükürülmez. Bu topraklar kutsaldır. Burada ırkçılık yapılmaz!”
Doğduğumuz zamanı, mekânı, ailelerimizi, annemizi, babamızı kendimizin seçmediğini belirten Dilipak, “Hangi kavmi lanetleyebiliriz?” diyerek sözlerine devam etti. “Allah’ın ilk laneti, kendisinden olmadığı için Adem’e secde etmeyen şeytanadır. Yani ırkçılığadır.” dedi. Dilipak ayrıca “Gelininin duasını almayan kaynana, kaynanasının duasını almayan gelin; işçisinin duasını almayan patron, patronunun duasını almayan işçi; Kürt’ün duasını almayan Türk, Türk’ün duasını almayan Kürt cennete giremez.” ifadesini kullandı.
Önceden Osmanlı’nın himayesinde bulunan 110 ülke olduğunu belirten Dilipak, “Bu ülkelerde hala bakiyemiz var. Buralara gittiğimizde boynumuza sarılıp ‘Neredeydiniz?’ diyen insanlarımız var.” ifadesini kullandı. “Oralardaki insanlar sizi, sizin aynada kendinizi gördüğünüz gibi görmüyorlar. Kurtarıcı gözüyle bakıyorlar.” Dedi. Bize artık güven duyulduğunu belirten Dilipak, “Adaleti arayan mazlumların duasıdır bizi tekrar ayağa kaldıracak olan.” dedi.
Batının refahının, mutluluğunun arkasında Kızılderili ve zencilerin kanı var diyen Dilipak, “Batı, ABD ve İsrail bugün kendi içinde çözülüyor. İsrail kendisini hiç bu kadar çaresiz hissetmemişti. Yükselen biziz. Ancak adaletli olmaz zorundayız. Henüz yolun çok başındayız. Herkesin günde en az bir gazete, haftada bir dergi, ayda bir kitap okuması lazım. Boşa harcayacak tek bir kuruşumuz, feda edecek tek bir adamımız, heba edecek tek bir dakikamız yok!” diyerek sözlerine son verdi.
Konferansın sonunda Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç günün anısına Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak’a plaket verdi.
Muş`un Sesi Gazetesi
