Basın açıklaması Bulanık Belediyesi İşyeri Temsilcilik odasında yapıldı. Şube Başkanı Uğur Turan tarafından yapılan açıklamada; Siyasi iktidarın “DEMOKRATİK AÇILIM” diye başlattığı ve kamuoyunda büyük beklenti yaratan süreçte “demokrasi saldırılarına” dönüştü. Toplum genelinde, başta Kürt sorunu olmak üzere ülkemizin kangren haline gelmiş temel sorunlarının çözümüne dair boy vermeye başlayan umutlar maalesef ki büyük birer hayal kırıklığına dönüşmüştür. Cumhurbaşkanı, Başbakan, meclis başkanı gibi devletin en tepesindeki isimlerin sorunların varlığına dair sözleri ve meclis kürsülerinden dahi yapılan duygusal konuşmaların üzerinden bunca zaman geçmiş olmasına rağmen; inkâr ve imhaya yönelik saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Söyleme gelince anaların gözyaşlarını, diyalogu, çözümü dilinden düşürmeyen siyasi iktidar, iş uygulamaya gelince; operasyonlar, gözaltılar, coplu gazlı bombalı saldırılar ve kurşunlardan geri durmuyor. Bu yaklaşım son olarak Diyarbakır, Siirt, Urfa, Mardin, Van, Şırnak, Batman, Ankara, İstanbul ve İzmir’de yapılan ve aralarında şu anki ve eski belediye başkanlarının da olduğu çok sayıda kişinin gözaltına alınmasında görülmüştür.
Toplumcu belediyecilik uygulamaları ile özgür, demokratik ve katılımcı yerel yönetimlerden; Sendikamızla imzaladıkları toplu sözleşmelerle emekten yana tavır alan belediye başkanlarının sabah saatlerinde evleri basılarak gözaltına alınmalarının emekten, demokrasiden, barıştan ve özgürlüklerden yana olanları susturmak ve sindirmek dışında hiçbir amacı yoktur. Haklarında herhangi bir yasal soruşturma talebinde kendilerine çok rahat ulaşılabilecek bu kişilerin bu şekilde gözaltına alınması hukuki bir gereklilik değil toplumsal muhalefetin geneline yönelik açıktan bir gözdağı verme amaçlıdır. Aynı zamanda yerel yönetimlerin baskı altına alınmasını da amaçlayan, polis devleti uygulamalarını aratmayan bu operasyonlar, gözaltına alınanlar nezdinde asıl olarak halk iradesini ve toplumsal muhalefeti bastırmaya dönüktür. Bir yandan “AÇILIM” söylemeleri diğer yandan da halkın oylarıyla meclise girmiş siyasilerin yasaklanması, göreve gelmiş temsilcilerin gözaltına alınması, partilerin kapatılması; siyasi iktidarın demokratik siyaset açısından ikiyüzlülüğünün teşhiridir.
Greve giden kamu emekçilerine yönelik soruşturma, cezalandırma ve işten uzaklaştırmalarda; ekmekleri için yağmur çamur demeden günlerdir direnen TEKEL işçilerine yönelik insanlık dışı saldırılarda, barış ve özgürlük talepleriyle sokaklara çıkan Kürt gençlerine sıkılan kurşunlarda görüldüğü üzere siyasi iktidar “demokratik açılım” söylerken; pratikte “demokrasi düşmanlığı” yapmaktadır. Başta Kürt sorunu olmak üzere ülkemizin temel sorunlarının acil çözüm beklediği bu süreçte sorunlara baskı ve şiddet yöntemleriyle yaklaşım asıl olarak çözümsüzlükte ısrardır. Yıllardır sürdürülen bu çözümsüzlük politikaların ülkemize hiçbir şey kazandırmadığı yaşanan acı olaylarla kanıtlanmıştır. Halkın oylarıyla iktidar olmuş AKP, bir yandan halkının umut ve beklentilerini kaşırken; diğer yandan da askeri ve siyasi operasyonları sürdürerek bu umut ve beklentileri boşa düşüren ikiyüzlü yaklaşımlarına artık bir son vermelidir. Bunun için bir an önce emek, demokrasi, özgürlük ve barış taleplerinin dillendirildiği demokratik siyaset zeminin oluşmasını sağlayacak somut adımlar atılmalı ve operasyonlara son verilerek, gözaltına alınanlar bir an önce serbest bırakılmalıdır” denildi. Muş Ovası Gazetesi