Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Muş Eski Milletvekili ve Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık, Muşta düzenlenen Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu 13üncü İstişare ve yönetim kurulu toplantısına katıldı. Ağırlıklı olarak barış sürecinin konuşulduğu toplantıda Sakıkın süreç ile ilgili yaptığı konuşma katılımcılar tarafından sürekli alkışlandı.
Türkiyenin 81 ilinden buraya gelen herkesi barışın ruhuyla kucakladığını söyleyerek konuşmasına başlayan Sakık, barışın zor bir iş olduğunu ve bu topraklarda yaşanan uzun bir kavgadan sonra bu durumlara gelindiğini belirtti.
Hepimiz bu bedelleri öderken bir gün bu noktada buluşacağımızı biliyorduk diyen Sakık 30 yıllık siyasi geçmişimin büyük bir bölümünü parlamentoda geçirdim. Bir zamanlar ekranlarda askeriyle, gerillasıyla, polisiyle bir araya gelerek barışı bu topraklara armağan edeceğiz dediğimizde dokunulmazlıklarımız kaldırılıyordu, tutuklanıyorduk ve uzun yıllar cezaevinde kalıyorduk. Allaha şükürler olsun ki bugün lokalde bir takım küçük sorunlar yaşansa da bir araya gelip konuşabiliyoruz. Onun için umutlarımızı kırmayacağız ve bu topraklarda birlikte yaşayacağız dedi.
Bir Kürt olarak en az bir Türk kadar Türkçe bildiğini kaydeden Sakık, bir Türkün de en az bir Kürt kadar Kürtçeyi bilmesi gerektiğini vurguladı. Sakık, Kardeşlik hukuku böyle olmalıdır. Ama bunu yapmadılar. Buraya sürekli gelenler egemen anlayışlarıyla, apoletleriyle, emir kipleriyle ve üniformalarıyla geldiler. Kürt çocuklarını gördüler ve onları aşağıladılar. İşte bu aşağılanmalara karşı Kürt çocukları çare yoksa yol çaredir. Çare yoksa dağ çaredir. Çare yoksa ölüm çaredir. Çare yoksa zindan çaredir dediler ve kendilerini dağlara ve yollara vurdular. Hiç kimse keyfiyetten üniversitesini, sevgilisini, annesini ve babasını bırakıp kendisini dağlara vurmaz. Bunlar çaresizliğinin belirtileridir. Eğer kendilerini zindana ve dağlara vuruyorlarsa red ve inkar politikalarının yansımasıdır. Bu ülkeye gelen bütün iktidar partileri asimilasyon anlayışla ülkeye çöktüler şeklinde konuştu.
Barış sürecine de değinen Sakık, İçinde bulunduğumuz bu barışın mimarı her kimse Allah hepsinden tek tek razı olsun. Sayın Kılıçdaroğlunun kurultayda vurgu yaptığı Kürt realitesini buradan selamlıyorum. İşte siyaset böyle olmalıdır. Ortaklaşmalıyız ve kendi sorunlarımızı birlikte çözmeliyiz. Bizim acılarımızdan dolayı epeyce birikimlerimiz var. Evlerimizde ölen çocuklarımızın, tutuklu olan çocuklarımızın resimleri var. Anadoludaki evlerde ölmüş öldürülmüş askerimizin resimleri var. Bu topraklarda Kürtün de Türkün de yoksul olanı bedel ödedi. Emin olun bizi yönetenlerin hiç birinin çocukları bu dağlarda ne asker ne de polis olarak yaşamını yitirmedi. Çünkü bizi yöneten egemen sınıflar çocukları buraya Muş Valisi olarak da gelmez, risk olarak görür. Dönün bakın Valilere bu ülkenin elitlerinin çocukları değil ifadelerini kullandı.
Vali Vedat Büyükersoydan örnek vererek konuşmasını sürdüren Sakık, Sayın Valimiz de tahmin Çanakkalede emekli bir imamın oğludur. Birçok yolculuğumda rastladığım Valilerin Anadolunun yoksul köylerinden büyüyüp geldiklerini gördüm. Ama egemenlerin çocukları da Avrupada Amerikada eğitim görür, bu ülkeye de HES projeleriyle, büyük firmalarla buraları talan etmek üzere gelirler. Onlar bu ülkeye hizmet için değil holdinglerde büyük maaşlarla çalışmaya gelirler. Biz acısını biriktiren bu yoksul halk, acılarımızı ortaklaştıracağız. Benim hayatımda iki ırk vardır. Biri iyilerin ırkı diğeri kötülerin ırkıdır. Ben çocukluğumdan beri kötü ırka karşı mücadele veren bir gelenekten geliyorum. Eminim ki hepimiz iyilerin ırkındanız. Çünkü kötülerin ırkı bizi birbirimize vurdurtur. İşte biz acılarımızı böyle sararak barışı sağlamaya çalışıyoruz diye konuştu.
Ortadoğuda yaşananlara değinen Sakık konuşmasını şu şekilde sürdürdü: Ne yazık ki burada barışın adımları atılırken, yanı başımızdaki Rojavada, Şengalde ve Mahmurda halkların nasıl saldırıya uğradığını görüyoruz ve tanıklık ediyoruz. İslamiyetle hiçbir ilişkisi olmayan, İslam kardeşini keserek paramparça eden IŞİD denilen bir çete, halklara acı çektiriyor. Bunlar o topraklardaki Kürtleri, Türkmenleri, Ezidileri ve Farsları katlediyor. Buda bize birlikteliğin sorumluluğunu getiriyor. Nasıl ki Kurtuluş Savaşında, Çanakale Savaşında hep beraber emperyal güçlerle karşı savaştıysak, hayat bize Ortadoğuda yeni bir görev veriyor. Bu insanlık dışı ceberrut yapıya karşı örgütlenmeliyiz. Bu konuda o topraklarda savaşan Kürtler, Türkmenler ve Araplar var. Kimin başı dara düşüyorsa orda birleşip çetelere karşı savaşıyorlar. Biz hem kendi ülkemizde barışı sağlayacağız hem de komşularımızla sorunlarımızı çözeceğiz. Ortadoğuda güçlü bir ülke oluşturacağız. Türkiyede silah bir tehdit olmaktan çıkmalıdır. Onun için barış süreci çok önemlidir ve biz bunu çok önemsiyoruz. Herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirse, siyaset dünyası buradan rant devşirmese halklar arası herhangi bir sorun yoktur. Muş Manşet Gazetesi
Sakık istişare toplantısına damgasını vurdu
Haber Kategorileri :

Eylül 15, 2014 10:27 AM
İlgili Haber Bulunamadı
Ekonomi Haberleri
Eğitim Haberleri
Kültür Sanat Haberleri
Profesyonel internet sitesi için arayın..
- Google Arama Kaydı
- SEO Puanı Yüksek Tasarımlar
- Türkçe Yönetim Paneli
- Yedekleme Hizmeti