Muş Kadın Derneği (MUKADDER) çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor. Yurt dışından 6 ülkeden gelen 25 kişi, Bingöl ilindeki yüzen adalara götürüldü.
Çalışmalarını sürdüren MUKADDER, cinsel eşitsizliğe değinerek, bunun toplumsal bir sorun olduğu dile getirildi. Muş Kadın Derneği Başkanı Nurcan Çetinbaş tarafından yapılan basın açıklamasında: “Kadının sosyal ve profesyonel alanlarda hakları, rolü ve aktif katılımını sağlamak, aynı zamanda kadın hakları ve cinsel eşitsizliğe karşı mücadele bütün toplumlarda ve kültürlerde önemli bir konu olmaktadır. Özellikle toplumun en dinamik bir parçası olan gençlere, farklı kültürlerde ve toplumlarda var olan her hangi bir soruna karşı mücadele (özellikle geçmişten gelen cinsel eşitsizlik, kadın hakları gibi) toplumsal dayanışmanın aşılanmasıyla mümkündür. Ayrıca bu dayanışma toplumun tüm kesimini kapsamalı ve karar verme aşamasında herkesin yer alması çok önemlidir. Bundan dolayı biz ve bizim ortaklarımız özellikle az imkânlı çevrelerden gelen gençlerin kadın haklarının savunulması ve cinsel eşitsizliğe karşı toplumsal dayanışmanın aşılanmasını ve karar-verme sürecine katılmalarını desteklemek ve motive etmek için yaygın eğitim aktivitelerini projemizde araç olarak kullanmayı düşündük. İlimizde farklı dernekler tarafından yapılan gençlik projeleri bu tür projelere katılmaya bizi motive etti. Bu tür projelerden birine Romanyada katıldık. O projede Romanyanın Timisoara kentinde kadınlar ve onların problemleri ile ilgilenen bir sıra kurum ve kuruluşların olduğunu fark ettik. Ne yazık ki, genel olarak Türkiye’de ve özellikle doğu bölgesinde böyle kurumlar ya yoktur ya da çok azdır. Biz de Romanyalı ortağımız “Bekar Analar Derneği” ile beraber kadınların sorunları, onların sosyal hayata dahil edilmesi ve cinsel eşitsizlik konularını kapsayan bir gençlik değişimi yapmaya karar verdik. Cinsel eşitsizliğe karşı mücadele ortak ilgi alanları oluşturur ve aktif vatandaşlık için gerekli değerler ve sosyal beceriler kazandırır. Projemizin başka hedeflerinden biri de katılımcı gençlere bireysel ve gruplar halinde, özellikle uluslararası gruplarda nasıl çalışacaklarını öğrenme imkânı sunmaktır. Biz yaygın eğitim tekniklerini araç olarak kullanıp gençleri kendi toplumlarında ve dolayısıyla Avrupa’da kadın haklarının savunulması ve cinsel eşitsizliğe karşı mücadele, toplumsal dayanışmanın aşılanmasında pozitif değişiklik olmalarına teşvik etmek ve karar verme süreçlerinde genç kadınların katılımının önemine dair bilinçlendirmek fikrindeyiz. Projemize engelli ve ya az imkânlı gençlerin dâhil edilmesi konusunda ortaklarla aynı fikri paylaşıyoruz. Katılımcıların çoğu hiç yurtdışına çıkma imkânı bulmayan, daha önce uluslar arası ortamda olmayan, genelde toplum tarafından çeşitli sebeplerden dolayı dışlanan, fakir ailelerden gelen, eğitim sorunları yaşayan gençler olacaktır. Bizim bu projemizde grup ve dış mekân aktivitelerinde katılımcı gençlerimiz her zaman gruplar halinde çalışacak ve bu gruplar farklı ülkelerden gelen gençlerden ibaret olacaktır. Bu grup ve dış mekân aktiviteleri sayesinde gençlerimiz bir-birlerine daha iyi ısınacak, bir-birlerinin kültürlerin tanıyacak ve böylece ırkçılık, yabancı düşmanlığını def etmiş olacaklar. Böylelikle projemizle gençlik programının hedeflerinden olan farklı ülkelerdeki gençler arasındaki karşılıklı anlayış duygusunu güçlendirmeye ulaşacağız. Bundan başka projemizde birçok aktivitelerle özellikle son günlerde gerçekleştirmeği planladığımız ortak projelerin yazılması atölye çalışmaları sayesinde Gençlik alanında Avrupa işbirliğini güçlendirmeği amaçlıyoruz.
Bildiğimiz gibi 2010 yılı önceliklerine Sosyal dışlanma ile mücadele ve engelli gençler konuları dâhildir. Bizim bu projemizin hedefleri de apaçık gençlik programının bu hedefleri ile uzlaşıyorkorkunç deliller projemiz için özel bir anlam ifade edip, bizi harakete geçirmişdir. Romanyadaki projede ortağımız olan “Bekar Kadınlar Derneği” ile beraber böyle bir proje yazma fikrine geldik. Projenin çok kısmını – hedefler ve öncelikler, projemizin amaç ve tema kısmı, günlük faaliyet programının taslağı, kullanacağımız metotların bazılarını biz “Bekar Kadınlar Derneği” ile beraber yazdık. Daha sonra ise ekibimiz, gençlik programında deneyimi olan Muştaki derneklerin yardımı ile projemizin özetini bir sıra derneklere internet üzerinden mail attı. Konu ile çok ilgilenen derneklerden geridönüşüm aldık. Ortak kararla öbür ortakları da seçip bir yahoo group açtık. Burada projemizin detaylarını daha kolay bir şekilde müzakere ede bildik. Ortakların ihtiyaçları üzerine bu proje tüm ortakların katkısı ile tamamlandı. Ortak dil ingilizce olduğundan dolayı yazışmalarda ingilizce kullanıldı. Projemiz ingilzice tamamlandı ve derneğimizin ingilizce bilen üyeleri tarafından Türkçeye çeviri yapıldı. Günlük programımızda görebileceğiniz gibi her gün programa başlamadan önce Enerji Egzersizleri yapılacak. Bu egzersizleri her gün bir ortak yönetecektir. Bundan başka programımızda olan atölye çalışmalarını, değerlendirme görüşlerini ve kültürel gecelerin organize olunmasını her defasında bir ortak kendi üzerine alacak. Projemizin günlük aktivitelerine, planlama ve değerlendirme süreçlerine, aynı zamanda aktivitelerin yönetilmesine katılacak gençler, özellikle imkanı kısıtlı gençler sosyal hayata dahil olmaya teşvik edilecek, onlar kendi toplumlarında karar-verme sürecinde rol almaları konusunda desteklenecek ve bunun için motive edilecekler. Katılımcılar kültürlerarası takımlarda ister atölye çalışmaları zamanı ister dış mekan çalışmaları zamanı toplumsal kültürlerarası dayanışma konusunda kendi düşünce ve fikirlerini paylaşabilecek ve böylece onlar arasında toplumsal dayanışmanın aşılanmasında engel olan cinsel ve sosyal ayrımcılık, önyargıların, kalkacağına eminiz.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde belirtilen ilkelerin en temeli; “Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar“dır. Nedir bize bu ilkeye en temel ilke dedirten? Farklı ülkelerden, farklı sosyal statülerden, farklı yaş gruplarından insanları incelediğimiz zaman varlığına en çok ihtiyaç duyulan ve en çok ihlal edilen ilkenin de; “Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar“ ilkesi olmasıdır. Dünya’da, insanın var olduğu her yerde, kadın ve erkek cinsiyeti hemen-hemen eşit sayıda bulunmaktadır. Bu bağlamda din, dil, ırk farkı gözetmeksizin kadın ve erkeğin olduğu her yerde yani; bütün Dünya’da “Cinsel Eşitsizliğin“ geçmişten günümüze en sık görülen ayrımcılık şekli olma unvanını halen korumaktadır. Toplumsal cinsel eşitsizliğin kadınlar üzerindeki etkisi şüphesiz ki çok önemlidir. Ataerkil toplum düzenine geçişle birlikte toplumsal cinsiyet kavramı, biyolojik cinsiyet üzerinden kurgulanmaya başlandı. Erkek egemen sistemlerle daha da beslenen bu yaklaşımla kadın kimliği, ikinci cins statüsüne indi. Özellikle, geleneksel değerlerin toplumsal normların şekillenmesinde belirleyici olduğu toplumlarda, bu durumun siyaset, eğitim, istihdam, aile, vatandaşlık gibi alanlarda görünürlüğü fark edilmektedir. Bu çok ciddi boyutta bir sorundur. Bu güne kadar bu konulara parmak basmak için yapılan kadın odaklı pek çok proje gibi biz de bu konulara değineceğiz. Nedir projemizi diğer projelerden ayıran unsur? Projemizin, ”Cinsel eşitsizliğin; kadınların, iş hayatının, sağlık hizmetlerinin, ev hayatının, çocuklukların, yaşlıların, gençlerin, sosyal ve kültürel alanların sorunu da olduğu” düşüncesi temeline dayanıyor olmasıdır. Biz de bu bağlamda proje ekibi olarak projemizin temasını “Kadın haklarının savunulması ve cinsel eşitsizliğe karşı mücadelede toplumsal dayanışmanın aşılanması“ şeklinde belirledik. Aynı zamanda toplumun ortak ve önemli sorunlarının başında gelen cinsiyet ayrımcılığı kavramının dinamik ve öğrenmeye açık gençlerce araştırılması, bu bağlamda gençler arasında uluslararası bir mücadele platformu oluşturulması son derece verimli ve yararlı olacaktır. Projemize ortak olan dernekler kendi katılımcı gençlerin seçiminden sorumlu olacak. Bu gençlerin bizim tarafımızdan önceden belirlenen kriterilere göre seçilmesi önerilecektir. Bunlar genel olarak: her hangi bir açıdan imkanı kısıtlı gençler, yabancılarla bir ortamda olma ve yurtdışına çıkma fırsatı olmayan, dinamik ve giriçimci olan gençler olacaktır. Grup liderleri seçeceği gençlerin projemize katılmadan önce motive etmesi ve projemize katılmadan önce projemizin genel tanıtımı ile sorumlu tutulacak. Bundan başka ortaklar proje yazma sürecinde sürekli irtibatta oldukları gibi projeye hazırlık aşamasında da sürekli irtibatta olacak. Projemizde kullanacağımız metotların, yapacağımız atölye çalışmalarının ve aktivitelerinin pekiştirilmesi konusunda daim ortaklarla beraber çalışacağız. Projemize üst düzeyde hazırlanmamız için ortaklarla beraber ön hazırlık ziyareti yapmayı planladık. Ön hazırlık ile yaşanması muhtemel olan sorunları önceden müzakere edip onların karşısını almak için çözümlerin üretilmesini hedefliyoruz. Değerlendirme faaliyeti çok ciddi ve sıkı bir şekilde ekibimiz tarafından hazırlanacak ve sürekli denetlencektir. Değerlendirmeler sonucunda eksik belirlenen yerler ve hususlara acil müdahele edilecek. Problemlerin ortadan kaldırılması için acil harekete geçmemizi kolaylaştıracaktır. Bu değerlendirme faaliyetlerini her gün bir ortak yapacaktır. Son gün ise ortakların da katkısı ile bizim tarafımızdan hazırlanan yazılı değerlendirme formların katılımcılar tarafından doldurulması istenecek. Ayrıca İlgi çekici ve konuya mümkün olabildiğince farklı pencerelerden bakan seminerler, atölye çalışmaları, dış mekân aktiviteleri düzenlenecektir. Atölyelerin, seminer ve dış mekân aktivitelerinin genel konuları bunlar olacak: Kadın ve erkek arasındaki genel farklar, Toplumsal cinsiyet, Küreselleşme ve cinsiyet ayrımcılığı, Geçmişten bugüne kadın (kadının toplumdaki yeri ve cinsiyet ayrımcılığı arasındaki bağlantı), Farklı kültürlerde cinsiyet ayrımcılığı, Eğitimin farklı aşamalarında cinsiyet ayrımcılığı, Yasal uygulamalar, aktif vatandaşlık ve kadın
Aynı zamanda Projenin sosyal boyutunu da göz önünde bulundurarak farklı kültürlerin kaynaşması, Türkiye’nin tanıtılması, Türk kültürünün ve Anadolu kültürünün tanıtılması ve farklı kültürleri tanımak amacıyla katılımcıların sunumlarını yapmaları için çeşitli sosyal aktiviteler düzenlenecektir. Proje bitiminden sonra katılımcıların eve dönerek kadın haklarının savunulması alanında neler yaptıkları ve etrafındaki gençlere nasıl etki ettikleri konusunda bilgi almak için katılımcı ve grup liderleri ile irtibata geçilecek. Bu bilgiler de projemizin nihai raporunda kendi yerini bulacaktır” dedi.
Muş Ovası Gazetesi