14–20 Nisan 2009 Sevgili Peygamberimiz (S.A.S)’in 1438. Doğum Yıldönümü kutlamalarına başlanıyor. Muş İl Müftüsü Dursun Ali Şeker, Peygamber efendimizin 1438. doğum yıldönümün sadece şehir merkezinde değil ilçe ve beldelerde düzenlenecek olan etkinliklerle de kutlanacağını söyledi.
İl Müftüsü Dursun Ali Şeker, kutlu doğum haftası nedeniyle merkez ve ilçelerde birçok programın yapıldığı ve yine yapılacağını belirtti. Kutlu doğum haftası etkinliklerinin ilk gününde açılış ve diğer günlerde ise, Basın açıklaması, Kitap ve Kültür Fuarı açılışı, Gül Kokusun Serpintisi, Kermes açılış, Konferans (erkeklere), Gül Dağıtımı, Kitap Dağıtımı, Ücretsiz Yolcu taşıma kampanyası, Ücretsiz çay ikramı, kompozisyon yarışmasında dereceye girenlere ödül verilmesi, 40 hadis yarışmasında dereceye girenlere ödül verilmesi, Yeşilova beldesi Kur’an Kursunda bayanlara yönelik program, Sungu Beldesi Kuran Kursunda bayanlara yönelik program, Kızılağaç beldesi Kuran Kursunda, bayanlara yönelik program, iki gün Radyo Programı, Konferans (Bayanlara), Kitap Dağıtımı (bayanlara), Kuran Kursu Öğrencileri arasında yapılan 40 hadis yarışmasında dereceye girenlere ödül verilmesi, 1001 hatim duası (bayanlara), sungu beldesinde Konferans, Yeşilova beldesinde konferans, Karaağaçlı beldesinde konferans, yine iki gün Radyo programı, Kızılağaç beldesinde konferans, 1001 hatim duası (erkeklere) ziyaret ve hediye verilmesi, din görevlileri eşlerine konferans, Sünnet Şöleni, Sağlık taraması ve ilaç dağıtımı, çocuk yuvasını ziyaret ve hediye paketinin verilmesi, ziyaretler ve kan bağışı kampanyası olacağı bildirildi.
“KUTLU DOĞUM HAFTASININ ÖNEMİ”
Muş İl Müftüsü Dursun Ali Şeker, Kutlu doğum haftasının önemini anlattı. Şeker, “Sevgili Peygamberimizin doğumu çok önemli dini günlerimizden biridir. Bütün Müslümanlar nazarında müstesna bir değere sahiptir. İlk insan ve ilk peygamber Hz. Adem’den itibaren tarih boyunca Cenab-ı Allah, yolunu şaşıran ve yaratılış gayesine aykırı hareket eden insanlara Hak yolu göstermek, emir ve yasaklarını bildirmek, onlara dünya ve ahirette mutlu kılacak prensipleri tebliğ etmek maksadıyla pek çok peygamberler göndermiştir. Gönderilen Peygamberlerin sonuncusu da Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.)dır. Sevgili Peygamberimiz dünyaya gelmeden önce, insanlık bir fetret devri yaşıyordu. İnsanlar tevhid inancını unutmuş, Hak kuvvete mahkûm olmuş, zulmet ve vahşet beşeriyetin ufuklarını karartmış, merhamet ve şefkat dillerden ve gönüllerden silinmişti. Kadınlar insan muamelesi görmez, kız çocukları da kız olduğu için diri diri toprağa gömülür hale gelmişti. Kısaca; insanlar maddeten ve manen, ahlaken pek çok şeyini kaybetmişti. İşte böyle bir ortamda, insanlığın şeref ve haysiyetini iade etmek, cehaletin yerine ilmin ve maneviyatın aydınlığını ikame etmek, insana insanca yaşayabileceği ortamı sağlamak maksadıyla bundan 1434 sene önce böyle bir mevlid kandilinin sabahında, daha güneş doğmadan önce, insanlığın manevi güneşi Hz. Muhammed (a.s.) kâinatın ufkunda doğmuş ve karanlıklar içerisinde boğulan dünyayı İslam’ın nuruyla aydınlatmaya başlamıştı. O’nun gelişi ile, Hz. Adem ile başlayan tevhid akidesi yeniden canlanmış ve insanlık için aydınlık bir devir açılmıştır. Kur’anın ifadesi ile “Bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı, Allahın izni ile bir davetçi ve ışık saçan bir kandil olarak”(Ahzab,45-46) gönderilen bu eşsiz insan, cehalete karşı savaş açmış, getirdiği ilim ve tefekkür anlayışı ile karanlıklar aydınlanmıştır. Hak, adalet, merhamet gibi ilahi ve evrensel prensiplerle insanlara insanca yaşamayı öğretmiştir. Güçsüzün, yoksulun, yetimin ve kimsesizin hamisi olmuştur. İnsanların insanlara üstünlüğünün ancak “takva” ile olacağını bildirmiştir. Sosyal durumları ne olursa olsun bütün mü’minlerin kardeş olduğunu ilan ederek hizmetçi ile efendiyi yan yana getirmiştir. “Cennet anaların ayakları altındadır” beyanı ile de kadını layık olduğu itibar ve sosyal mevkie kavuşturmuştur. Sevgili Peygamberimizi Cenab-ı Allah terbiye ettiği ve büyük bir ahlak üzerine gönderdiği için bütün güzelliklerde ve fazilette insanlara örnek olmak suretiyle her türlü iyiliği ve güzelliği topluma hâkim kılmıştır” dedi. Günaydın Muş Gazetesi
Yorum Yapılmamış