Kadınlar şiddeti protesto etti. Postane civarında toplanan kadınlar, Belediye önüne gelerek burada basın açıklamasında bulundular.
Topluluk adına açıklama yapan Ayşegül Söylemez,: 2013 yılı kadına yönelik her türlü cinsel, fiziksel, psikolojik, politik ve ekonomik şiddetin uygulandığı, kadın katliamlarının, taciz ve tecavüzlerin katlanarak yaşandığı bir yıl oldu. 2013ün sadece ilk 10 ayında 192 kadın katledildi, yüzlerce kadın taciz ve tecavüze uğradı, yine yüzlerce çocuk cinsel istismara maruz kaldı.
Kadına yönelik şiddetin sürekli artmasının en önemli nedenlerinden biri bütün otoriter ve baskıcı yönetimler gibi, AKP hükümetinin de otoriter ve baskıcı yapısının yanında ahlak bekçiliği İle kadın bedeni üzerinden tahakküm kurma politikasıdır. Kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 artması, günde ortalama 5 kadının katledilmesi ve Türkiyenin bir kadın mezarlığına dönüşmesi AKP hükümetinin bu cinsiyetçi ve kadın düşmanı politikalarından bağımsız değildir. Kadınlar en fazla aile içerisinde şiddete maruz kalmaktadır. Kadın katillerinin tamamına yakını eş, baba, çocuk ve sevgili gibi birinci dereceden akrabalar -oluşturmaktadır. Mevcut baskıcı ve otoriter aile yapısı kadın ve çocuk emeğinin sömürüsüne ve tahakkümüne dayanmaktadır. Devletin aile kurumunun cinsiyetçi rollerin aşılmasını ve gelenekselleşmiş aile yapısını daha demokratik ve daha eşitlikçi bir yapıya dönüştürmesi gerekirken, mevcut geri aile yapısını güçlendirerek ve kadını bu yapıya hapsederek kadına yönelik şiddeti meşrulaştırmakta ve azmettirmektedir. Kadına yönelik cinsel, fiziksel şiddet ve katliamlarının korkunç boyutlara ulaşması ve biz kadınların öncelikle bunları durdurma mücadelesi, kadınların ekonomik, psikolojik ve politik olarak gördükleri şiddetin ve sömürünün gündeme getirilmesini dahi zorlaştırmaktadır.
Devletten güç alan erkekler kadınların yaşamına savaş açarken, eşgüdümlü olarak devlet de kadın haklarına savaş açmaktadır. AKP iktidarı şimdiye kadar kadın haklarına ve kadın kazanımlarına en fazla saldıran, yok sayan ve ihlal eden iktidar olmuştur. Kapitalist modernitenin; her türlü sömürünün ve şiddetin zirvesi olan neoliberal evresi kadınlar açısından çok kritik bir süreçtir. AKP iktidarı neoliberal politikalar bağlamında kadını modern köleliğin en verimli unsuru haline getirmek için kadının mevcut haklarını sürekli budamaktadır. Bu süreç kadınlar için ne kadar kritik ise kadınların güçlü duruşu noktasında da o kadar kritiktir. Kadınlar olarak kadın kimliğini ve iradesini yok sayan bu politikalara asla geçit vermeyeceğiz. Her gün yükselttiğimiz sesimizi ve mücadelemizi bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Gününde şiddetsiz bir dünya için isyandayız şiarıyla daha da yükselteceğiz. Kadınlara dayatılan köleliği asla kabul etmeyeceğiz. Kadın mücadelesinin kazanımlarını daha da İleriye taşıyacağız.
Cinsiyetçiliğe, ayrımcılığa sömürüye ve savaşa karşı her zamanki kararlı ve güçlü duruşumuzda ısrar edeceğiz. Cins bilinci ve mücadelesi başta kadın- erkek eşitsizliği olmak üzere bütün eşitsizlikleri temelden sarsacak bir mücadeledir. Bugün kadının yaşam hakkı olmak üzere kadına yönelik bütün saldırıları bu mücadelemizle boşa çıkaracağız. Kürt kadın hareketi olarak güçlü mücadele geçmişimiz ve kararlı duruşumuzla iddialıyız dedi.
Muş Ovası Gazetesi
