Eğitim-Bir-Sen Muş Şube Başkanlığı tarafından Kadın ve Toplum konulu konferans düzenledi. Konferansa, AK Parti Muş Milletvekili Faruk Işık, Vali Vedat Büyükersoyun eşi Zehra Kadriye Büyükersoy, Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen üyeleri ile davetliler katıldı.
Muş Alparslan Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu yerleşkesinde bulunan konferans salonunda düzenlenen ve Gazeteci-Yazar Sibel Erarslanın konuşmacı olarak katıldığı konferansın açılış konuşmasını yapan Eğitim-Bir-Sen Muş Şube Başkanı Bayram Güler, Eğitim-Bir-Senin kuruluşundan bugüne kadar emek ve özgürlük mücadelesi verdiğini vurguladı.
Güler, Sendika olarak yetkili olduğumuz dönemden bugüne kadar Cumhuriyet tarihinin en önemli kazanımlarını elde ettik. Ana muhalefet partisinin aldığı oy oranı kadar başlattığımız imza kampanyasında imza toplayıp, başörtüsü serbestliğinin oluşturulmasına katkıda bulunduk. İmam Hatip okullarının orta kısımlarının açılmasına, barış ve kardeşliğin oluşması ve devamlılığı için elimizden geleni yaptık dedi.
Sendikalarının kadın üyelerine çağrıda bulunan Güler, Bizim medeniyetimizde Hz. Havva, Hz. Meryem, Hz. Fatma, Rabiatül Adeviye ve Şerife Bacı gibi şahsiyetler vardır. Sizlerinde bu şahsiyetleri örnek alarak hayatınızı sürdürmenizi temenni ediyoruz ifadelerini kullandı.
Güler, sendika olarak kültürel ve sosyal etkinliklere bugün olduğu gibi bundan sonra da devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Daha sonra konuşan Memur-Sen eski İl Başkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Muş Belediye Başkan adayı Feyat Asya, Sibel Erarslanın Akil İnsanlar heyetinin bir üyesi olduğunu ve barış için elinden geleni yaptığını vurguladı. Asya, Memur-Sen başkanlığım döneminde Sibel hanımı Muşta misafir etmeyi çok istemiştim, bir türlü getirmek nasip olmadı. Ancak çok erdemli bir görevle Muşa geldi. Akil insanlar heyetinde yer alan hanımefendi, barış ve kardeşlik sürecinin devamı ve kalıcı olmasın için teşrif etmiştiler ve o süreci anlatırken çok ciddi manada heyecanlandırmıştı bizleri. Sibel hanımın gözyaşlarına bakıp hep beraber gözyaşlarına boğulmuştuk, orada Müslüman olduğumuzu anlamıştık, orada insan olduğumuzu anlamıştık, orada karanlık dönemlerin memleketin insanların başına neler getirdiğini anlamıştık. Sizler bizim inanç yumağımızı şekillendiren akil insanlarsınız o anlamda sizin gelişinizi önemsiyoruz, şeref verdiniz bu duygularıma Muşa hoş geldiniz dedi.
Bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti sayesinde barış ve kardeşlik için çalışan neferler arasında olduğunu vurgulayan Asya, Bugün Ak Parti ve başbakanımızın sayesinde 18inci aya girdik. Bu memleketin dağından, ovasından kışlasından hiçbir yerinden haksız yere insanların ölmemesinin, öldürülmemesinin sevincini yaşıyoruz. Bu mutluluğun daim olmasını istiyoruz, Rabbimden bu kardeşliğimiz pekişmesini ve kalıcı olmasını diliyoruz. Memur-Sen ilk kurulduğunda Müslümanlar olarak birçoğumuz arasında birçok kişi arasında bir tartışma vardı. Din de sendikacılık var mı? Bizim kültürümüzde olmayan bir kelimeydi Allah bin defa rahmet etsin Mehmet Akif İnan ve Ahmet Yıldızı rahmetle anıyoruz. İslam da sendikacılık vardır, Haklının Hakkını alıncaya kadar haksızla mücadele etmek için kuruldu. Bugün başörtüsüne öncülük eden, İmam Hatiplerin açılmasını sağlayan, Kuran kurslarının önündeki engelleri kaldıran Türkiyenin en büyük örgütü Memur-Sendir şeklinde konuştu.
Öğrenmek için yola çıktık
Daha sonra konferansına başlayan Gazeteci-Yazar Sibel Erarslan ise, bir şeyler öğretmek için değil, bir şeyler öğrenmek ve birlikte yaşatmak için yollara çıktıklarını vurguladı. Akil İnsanlar heyeti ile birlikte Muşa geldiğinde yaşadıklarını anlatan Erarslan, barış ve kardeşliğe katkıda bulunmanın çok büyük bir mutluluk olduğunu savundu.
Kadın ve toplum hakkındaki düşüncelerini dile getiren Eraslan Kadın ve toplum denildiği zaman insanlar neden susuyor ya da susuluyor? Oysaki kadın bir ülkede hem aileyi hem de toplumu dönüştürücü bir rol oynar. Batının gözünde İslam toplumundaki kadın profili namusun simgesi olarak görülür ve bu yüzden batı bu kadın profilini değiştirerek toplumun değiştirilebileceğini düşünmektedir ifadelerini kullandı.
Türkiyedeki başörtü yasağına da değinen Eraslan, 1968den beri var olan bu yasağın bu zamana kadar birçok kadını mağdur ettiğini, onlardan birisinin de kendisi olduğunu, ancak pes etmeyip başka çıkış yolları arayarak bugünlere geldiğini ifade etti.
Konferansın sonunda Eğitim-Bir-Sen Kadın Kolları Başkanı tarafından Erarslana çeşitli hediyeler takdim edildi.
Muş Manşet Gazetesi