Muş Eğitim Bir-Sen Şubesince, istişare ve divan toplantısı gerçekleştirildi. Zümrüt Otel’de yapılan toplantıya, Eğitim Bir-Sen Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri Ramazan Çakırcı’da katıldı.
Muş Eğitim Bir-Sen, istişare ve divan toplantısını gerçekleştirdi. Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri Ramazan Çakırcı’da toplantıya katıldı. Zümrüt Otel’de yapılan toplantıya, sendika üyeleri de katılım gösterdi. Ramazan Çakırcı tarafından yapılan basın açıklamasında; “Eğitimciler Birliği Sendikası olarak, kuruluşumuzdan bugüne insaın merkeze alan bir anlayışla sürdürdüğümüz sendikal mücadelemizde, önemli bir aşamanın eşiğine gelmiş bulunuyoruz. Kuruluş tarihimiz olan 14 Şubat 1992’den Kamu Görevlileri Kanunu’nun çıktığı 2001 yılına kadar, kuruluş ve teşkilatlanma gayreti içerisinde olurken, 2001 yılından bugüne de eğitim hizmet kolunda en çok üyeye sahip olarak Yetkili Sendika ünvanına erişme mücadelesi verdik. Bugüne kadar ki büyüme trendimiz, sendikamızın 2009 yılında Yetkili Sendika olacağını ortaya koymaktadır. Eğitim çalışanlarının sendikamıza yönelişi bizleri heyecanlandırmıştır. Yetkili Sendika olma noktasındaki heyecanımızı teşkilatlarımızla paylaşmak, teşkilatlarımızın görüş ve önerileri doğrultusunda çalışmalarımızı şekillendirmek üzere bugün burada bulunuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, “Hâkimiyyet bilâ kayd u şart milletindir” prensibiyle kurulmuştur. Millet egemenliğinin kısa bir süre yansımasının ardından milletin kendi kendini yönetecek rüşde sahip olmadığı düşüncesiyle millet iradesi vasiler eliyle sembolik bir konuma taşınmıştır. Millete oyalanacağı bir alan bırakılmış, millet uyanır da çizginin dışına taşmaya kalkışırsa darbelerle millet iradesi bastırılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti tarihi, bir yüzüyle idareye millet iradesinin yansıması mücadelesinin tarihi, diğer yüzüyle darbeler tarihi olarak okunmaktadır. 27 Mayıs 1960’ta, 12 Mart 1971’de, 12 Eylül 1980’de, 28 Şubat 1997’de ayaklar altına alınan, çiğnenen millet olmuştur. Darbe dönemlerinde sivil yapılaşmalar, sivilleşmeyi önceleyen örgütlenmeler tarumar edilmiş; işkence ve cinayetlerle toplumsal önderler ya etkisizleştirilmiş ya da yok edilmiştir. Devletlû sıfatlarından uzaklaştıktan sonra bile darbecilere, işkence ve cinayetlerin hesabını sormak mümkün olmamıştır. Çünkü demokratik iklim, hesap soracak ılımanlığa bir türlü kavuşamamıştır. 28 Şubat sürecinde inançlı insanlara yönelik adeta bir cadı avı başlatılmıştır. Hapse atılan, işine son verilen, sürgün edilen, aşağılanan on binlerce insan, 28 Şubat’ın üzerinden 12 yıl geçmiş olmasına rağmen hala devletinden uzanacak bir şefkat elini beklemektedir. Darbelerin sarstığı insanlardan özür dilenmeden darbelerle hesaplaşmak mümkün değildir. Darbeye niyet eden, kaotik ortam meydana getirmek suretiyle zemin hazırlama gayreti içerisinde olan Ergenekonvari karanlık yapılanmalar temizlenmeli, ülkemiz darbelerle anılan bir ülke olmaktan artık kurtarılmalıdır. Milletimiz, hangi görüşten olursa olsun, birbiriyle kenetlenmeli, kendisini hiçleyen yaklaşımlar karşısında göğsünü siper edecek kuvvet ve kudreti mutlaka edinmelidir” denildi. Eğitim Bir-Sen Muş Şubesi Başkanı Bayram Güler ise; “Toplantımızın amacı, sendikamızı Muş’ta birinci sendika yapmak için ne yapmamız gerektiğini daha iyi bir hizmet sendikacılığı olabilmek için düşünüp tartışmak, eltarnatif fikirler üretmek, sendikayı harekete geçirmektir. Memur sen olarak 2 bini aşkın üye ile Muş’ta 1 nci sendikayız. Eğitim Bir Sen olarak, şu anda 525 üyeye sahibiz, geçen sene yetkili sendika olmamamızın sebebi, Varto ilçemizdi. İnşallah sizlerin çalışmaları ile bu sene yetkili sendika olacağız, sadece bu ay içerisinde 40 üye yaptık. Hiçbir siyasi partinin kuyruğu ve arka bahçesi değiliz, doğruların yanında, yanlışların karşısındayız” dedi.
Muş Ovası Gazetesi