İnsan Hakları Derneği Muş Şubesi, Şube Sekreteri Mülazım Korkmaz, 2008 yılında hak ihlallerinin arttığını belirterek, 2008 yılında yaşanan hak ihlalleri ile ilgili basın açıklaması yaptı.
İHD Muş Şubesi, 2008 yılı İnsan Hakları İhlalleri Raporu nu şube binasında yaptığı basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Açıklamayı yapan İHD Muş Şubesi Sekreteri Mülazım Korkmaz, yaşam hakkı ihlallerine ilişkin bilgi verdi. İHD Muş Şube Sekreteri Mülazım Korkmaz tarafından yapılan basın açıklamasında İHD Muş Şubesi üyeleri de hazır bulundu. Korkmaz, İsrail’de yapılan insanlık dışı saldırıları kınadığını belirterek; “İsrail’in Gazze’de yapmış olduğu katliamı kınıyoruz. Ülkemizin barış üzerinde etkili olması münasebetiyle İsrail’le yapmış olduğu ekonomik ve siyasal anlaşmaların gözden geçirilmesini İnsan hakları olarak savunuyoruz. Siyasi iktidarın Ortadoğu barışını ne derece savunduğu dün ki Kızılay meydanında İsrail’e karşı yapılan protestoya göstermiş olduğu tahammülden de anlaşılmaktadır” dedi.
2008 YILI HAK İHLALLERİ RAPORU
Yapılan basın toplantısında; “2008 yılında derneğimize yapılan başvurular, yerel ve ulusal basına yansıyan olaylar ile yetkili kurumlardan aldığımız bilgiler ışığında yaptığımız değerlendirmede; insan hakları ölçütleri açısından son yılların en kötü tablosuyla karşı karşıya olduğumuzu görmekteyiz. İşkence, ekonomik ve sosyal haklar, kadına yönelik şiddet gibi birçok alanda derneğimize ve basına yansımayan olayların, yansıyanla kıyaslanmayacak derecede büyük olduğu da düşünülürse durumun vahameti daha da artmaktadır. Kürt sorununda inkârcı yaklaşımlar eskiden olduğu gibi devam etmiş, çatışmalı ortam boyutlanmış, sorunun şiddet yoluyla çözümü, daha doğru bir ifadeyle çözümsüzlüğünde ısrar sürmüştür. Sorunun askeri operasyonlarla değil, demokratik yollarla çözülebileceğini söyleyen ve talep eden biz insan hakları savunucularının ne kadar haklı olduğu bir kez daha ortaya çıkmış ancak bu sorun bağlamında insan hakları ihlallerinde de kaçınılmaz olarak önemli artışlar olmuştur. Ceza evlerinde siyasi tutukluların insan onurunu rencide edecek hak ihlalleri yapılmıştır. Derneğimize yapılan bas vurularda bir önceki yıla göre hak ihlallerinde artışlar yaşanmış buda çözümsüz bırakılan Kürt sorunundaki inkârdan kaynaklanmaktadır. Siyasal iktidarın insan hakları ihlallerini meşru ve haklı gören ibretlik açıklamaları da bu sonuca etki yapmıştır. Örneğin Başbakan polise taş atan çocuklara dair “çocuk da olsa, kadın da olsa gereken yapılacaktır diyebilmiş; yine pompalı tüfekle bir gösteriye saldıran bir kişinin eylemini onaylayan ve destekleyen ifadeler kullanmıştır. Bir yandan işkenceye 0 tolerans, insan haklarına azami saygı denilirken diğer yandan işkencecilerin yargılanması engellenmiş, saldırganlık ve insan hakkı ihlalleri onay görmüştür. Açıkça insan hakları ihlallerine davetiye çıkaran, yüreklendiren, teşvik eden bu yaklaşımın doğal sonucu olarak ihlallerde önemli artışlar gözlenmiştir. Ayrıca uygulanan cezasızlık politikası da artışlara kaynaklık eden bir başka nedendir.
DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
İHD Muş şubesi olarak elde ettiğimiz verilere göre 57 kişi gözaltına alınmış bunlardan 22 kişi tutuklanarak cezaevine konmuştur. Bir önceki yıla oranla gözaltı sayısında %100 artış yaşanmıştır. Gözaltı ve tutuklamalarda isnat edilen suçlar genellikle örgüt propagandası yapmak örgüt üyesi olmak suç ve suçluyu övmek halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek 22 Temmuz seçimlerinde Kürtçe konuşmak siyasi parti propagandası yapmakla suçlanıp hakların da soruşturma açılmış Gözaltı ve tutuklamaların önemli kısmını demokratik haklarını kullanan parti, dernek üye yönetici ve taraftarları oluşturmuştur. Bu nedenle ortaya çıkan bu tabloyu toplanma ve gösteri yapma örgütlenme ve ifade özgürlüğü ihlali olarak değerlendirmekteyiz. Naaşların naklinde jandarmanın keyfi aramalar yapması yapılan aramalarda insan onurunu rencide edecek sözlerin sarf edilmesi bu aramaların ve sözlerin 2008 yılında artış gösterdiği şubemizce yapılan araştırmalardan anlaşılmaktadır.
EV BASKINLARI
Şubemizin yapmış olduğu araştırmada Ev baskınlarının genellikle sabaha karsı saat 04.30 ile 05.30 civarlarında yapıldığı. Baskını yapanların büyük bölümünün sivil giyimli olduğu baskın sırasında mahkeme iznine ilişkin belgenin gösterilmediği veya olmadığı belgenin aramadan sonra alındığı evde bulunan yasal dergi ve kitaplara gazetelere el konulduğu ve arama adı altında evdeki eşyaların talan edildiği anlaşılmaktadır.
KADIN SORUNU
Şubemize başvuran kadınların eşlerinde ve toplumda şiddet gördüğü ve ölümle tehdit edildiği kadınlara karsı yapılan şiddetin namus adı altında yapıldığı yapılanların cezasız kalması 2008 yılında kadına karsı şiddet de artış gözlenmekte
ÇOCUKLAR VE CEZAEVLERİ
Şubemize başvuran çocuklar pansiyonda birlikte kaldıkları arkadaşları kayıp olması nedeniyle okul müdür ve pansiyon müdürü tarafından baskı gördüklerini ifade etmişlerdir.
Muş cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlü yakınları derneğimize başvurarak kaldıkları Muş cezaevinde yaşanan sorunları dile getirmekteler. Muş cezaevinde siyasi tutulu ve mahkûmlara gereken sıcak ve soğuk su kısıtlanarak verilmektedir. Görüşme sürelerinin kısıtlanarak ancak on ve on beş dakika görüşebildikleri aramaların uzun sürmesi görüşme zamanın kısıtlanmasına neden olduğu günlük yemeklerin kısıtlanarak verildiği, üst aramalarının da insan onurunu kırıcı şekilde yapıldığı, Ceza evinde gerekli mercilere yazılan dilekçelerin ya alınmadığı ya da dilekçelere hiç cevap verilmediği, Ceza evi ile mahkûmlar arasındaki diyalogu sağlayacak kendi aralarında seçtikleri temsilcileri ile görüşmek istemedikleri. Ailelere yazılan mektuplar cezaevi yetkililerince bir, bir buçuk ay gecikmeli gönderilmektedir. Bir insanlık suçu olan tecrit politikasının uygulandığı cezaevleri bu yıl da ihlallerin en çok yaşandığı yerler oldu. Bu ihlallerin son bulması için bir an önce Kürt sorunun çözülerek siyasi tutukluların halkla buluşması sıyası iktidarın adım atması kanayan bu sorun bir an evvel çözülmesi. Hem ülkemiz hem de orta doğu için barışa vesile olacaktır. 2009 yılının ilk günlerinde ceza evlerinin sorunları çözüleceği beklenirken tam tersi bir durum yaşanmaktadır. Muş cezaevinden 14 hükümlü Erzurum, Erzurum Oltu, Bayburt cezaevlerine nakil edilmişlerdir. Buda göstermektedir ki insan hakları ihlalleri ve cezaevi sorunları 2009 yılında yoğun yaşanacaktır.
Muş Ovası Gazetesi
