Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Hamdullah Karasu, İnsan Hakları günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. İnsan Hakları Günü’nün aynı zamanda insan hakları için mücadele ve dayanışma günü olduğunu söyleyen karasu, bugüne kadar, hakkı ihlal edenin ya da hakkı ihlal edilenin kimliğine bakmaksızın insan hakları ihlallerine sessiz kalmadıklarını belirtti. İnsan hakları ihlallerinin minimum noktaya çekilmesi konusunda bireysel gayretlerin yanında sivil topluma da büyük sorumluluk düştüğünü dile getiren KARASU, Memur-Sen olarak sorumluluklarının farkında olduklarını söyleyerek, insan hak ve özgürlüklerinin bütününün en mükemmel şekilde yaşanacağı ve korunacağı özgürlükçü demokratik zeminlerin oluşması için çalıştıklarını belirtti.
İnsan haklarının korunmasının ve geliştirilmesinin öncelikli hedefleri arasında yer aldığını vurgulayan KARASU, insan haklarının; demokrasinin, hukukun üstünlüğünün ve uluslararası barışın ayrılmaz bir parçası olduğunu ve ülkelerin gelişmişlik düzeyini belirleyen göstergelerin başında geldiğini dile getirdi.
İNSAN HAKLARINI İHLAL EDENLER İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRİSİ’NE İMZA ATAN ÜLKELERDİR
Hala birçok alanda haksızlığın, adaletsizliğin ve ayrımcılığın sürdüğüne dikkati çeken Karasu, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile ilân edilen ve günümüzde artık bütün çağdaş anayasalarda yer alan hak ve özgürlükler, insanı en yüksek değer olarak kabul eden bir anlayışın ürünüdür. Buna rağmen, ‘Demokrasi götürmek’ adı altında Irak ve Afganistan’da yaşanan insan hakkı ihlalleri hala gözlerimizin önündedir. Afrika’da bir dilim ekmek için birbirini ezip geçen insanlara uygulanan ayrımcılık da yine, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ne imza atan ülkeler tarafından yapılmaktadır. Kimin hayatta kalıp kalmayacağına karar verme konumunda bulunanların ikiyüzlülüğünü her gün yeniden ibretle seyretmekteyiz.”
TÜRKİYE’DE KADINLARIN HAKLARI ENGELLENİYOR
Birçok temel insan hak ve özgürlüklerinin ülkemizde de ihlal edildiğini belirten Karasu, kadına yönelik şiddeti esefle kınadıklarını ve bu olaylara daha fazla mahal verilmeden engellenmesi için gerekli bütün çalışmaların yapılmasını istedi. Şeker, ayrıca kadınların eğitim ve çalışma gibi en temel insan haklarının çeşitli bahanelerle engellendiğine vurgu yaptı. Bazı üniversitelerin hala eski yasakçı zihniyetin etkisinden kurtulamadığını belirten Karasu, üniversite öğrencilerinin inançları nedeniyle derslere giremediğini ve Anayasa’da teminat altına alınan ‘her vatandaşın özgür eğitim alma’ hakkından mahrum bırakıldığını söyledi.
Yaşanan bu sorunlar nedeniyle kadınların üretim ve toplumsal hayattan koparıldığını ve bu sorunun köklü bir çözüme kavuşturulması gerektiğinin altını çizen KARASU, yaşanan tüm bu sorunların ortadan kalkması için yeni anayasanın insanı merkeze alarak hazırlanması ve bu yönde yürütülmesi gerektiğine vurgu yaparak tüm kamu çalışanlarının inandıkları inançları doğrultusunda giyinmeleri gerektiğini belirtti.
KAMU ÇALIŞANLARININ HAKLARINI KAZANMAK İÇİN MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
Kamu çalışanlarının yaşadığı sıkıntıları da aktaran Karasu, kamu çalışanlarının ekonomik haklarının bir takım düzenlemelerle gasp edildiğine vurgu yaptı. Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu Memur-Sen olarak, kamu çalışanlarının haklarını kazanma noktasında gerekli tepkiyi verdiklerini ve mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizdi.
İnsan haklarının, hiçbir tereddüde meydan verilmeden herkese eşit şekilde uygulanmasının herkesin en temel hakkı olduğunu ifade eden Karasu, insanın ve haklarının ihlal edilmediği, herkesin özgürce eğitim alabildiği, inancını gizlemeden istediği işte çalışabildiği bir dünyada yaşamak istediklerini söyleyerek konuşmasını sonlandırdı. Muş`un Sesi Gazetesi
KOSGEB’den KOBİ’lere istihdamı koruma desteği
Şubat 4, 2025 10:31 AM