Büyük Birlik Partisi (BBP) Muş İl Başkanı Abdullah Alptekin Has, Siyasi Partiler Yasası ile ilgili olarak yazılı basın açıklamasında bulundu. Has: “Önümüzde yerel seçimler var ve Türkiye hızla yerel seçimlere gidiyor.
Maalesef Mecliste grubu bulunan partiler, yeni anayasa sözünde durmadıkları için antidemokratik bir Siyasi Partiler Yasası ile seçime gidiyoruz. Yüksek Seçim Kurulu bir karar açıkladı. Aday olacak Bakanların istifa zorunlulukları yok denildi. Ne kadar çarpık bir sistemdeyiz. Siyasi Parti İl başkanları, Polis, öğretmen, memur aday olmak isterse istifa edecek ama bakan istifa etmeyecek. Böyle bir şey olabilir mi? Bu dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir uygulamadır. BBP olarak Yüksek Seçim Kurulunun bu kararını yanlış buluyoruz ve bir an önce bu kararı düzeltmesini istiyoruz. Bakan olan adaylar bütün bakanlığın imkanları ile birlikte seçime girecekler, bunun adil bir seçim yarışı olduğunu düşünmüyoruz. Düzeltilmesini bekliyoruz. Adı Yüksek Seçim Kurulu olan (YSK) ve adalet dağıtması gereken kurum da haksız bir uygulama yapıyor. Belediye meclisi veya il genel meclisi adayı olmak isteyen birisi görevinden istifa etmesi gerekiyor. Siyasi partiler de İl yöneticileri aday olmak isterse partilerinden istifa etmesi gerekiyor. Ama bir Bakan Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı olunca istifa etmesi gerekmiyormuş!. Neden herkes istifa ediyor da bakanlar istifa etmiyor? Aday olan bu Bakanlar Bütün Bakanlığın imkanlarını kullanması ve bu şekilde bir seçim kampanyası yürütmesi için mi? Bunlara milletin hazinesinden verilenler yetmiyor mu? Çevrelerinde büyüttükleri iş adamlarının destekleri yetmiyor mu?
YEREL SEÇİMLERDE BBP Yerel seçimler yaklaşırken partimize olan teveccühün geçmiş seçimlere göre çok daha fazla arttığını görmekteyiz. İl, İlçe ve Beldelerimizden Aday adayı olmak isteyen bir çok başvuru yapıldı. Bunları en iyi şekilde değerlendirip seçimlerde başarıyı yakalamak için çaba sarfedeceğiz. Bu seçimlerde inanıyoruz ki, alacağımız oy ve kazanacağımız belediyelerle en başarılı çıkacak parti BBP olacaktır. Çünkü hiç olmadığı kadar bu yerel seçimde partimize başvuru var. Bu adaylarımızla birlikte İl de, ilçede ve beldelerde Belediye başkanlıklarında, Belediye meclis üyeliklerinde ve İl genel Meclisi üyeliklerinde başarıyı yakalayacağımıza inanıyorum. Geri kalmışlığımızın kaderimiz olmadığını biiyoruz. Artık Yusufları kuyudan çıkarmanın zamanı geldi. Millete hizmet etmek, el ele vererek ilimize olan vefa borcumuzu ödemek için önümüze bir fırsat gibi çıkan bu yerel seçimler de halkın istediği adaylarla yola çıkacağız. BBP olarak ilimize hizmet etmek isteyen yusuf yüreklilere kapımız sonuna kadar açıktır.
Çok yakın zamanda adaylarımızı basın yoluyla açıklayacağız. Seçim çalışmalarımıza ara vermeden devam ederek hedeflenen başarıya mutlaka ulaşacağız. Yerel seçimlerde her bölgede yerinden adaylarla seçim yarışına katılıp halkımızdan desteklerını ısteyeceğiz. Geçen seçimde aldığımız oyları katlayacağımıza inanıyoruz. BBP olarak halkımıza uzattığımız el onların yüreğini yaşıyacak ve en iyi şekilde halkımızı her yerde temsil edeceğiz. Dershane kapanması meselesinde ne cemaatin, hizmetin ne de mevcut hükümetin yanlısı olmamız gerekmez. Sadece dershanelerin ilimize sağladığı faydalar yada zararlar üzerınde düşünülmesi ve meseleye bu pencereden bakılması gerekir. Anadolu da bu eğitim şartlarında üniversite kazanmanın ne zor olduğunu biliyoruz. Doğu da eğitime dershane takviyesi olmasaydı bugun her evde bir üniversiteli genç olurmuydu? Üniversitelere ve liselere sınavla giriliyorsa dershaneleri kapatmanın bir anlamı yoktur. Ankaranın göbeğinde bile eğer insanlar çocuklarına iyi okul arıyorsa, çocuklarına iyi öğretmen arıyorsa ve üniversiteye, liselere hala sınavla giriliyorsa o zaman bu dershaneleri kapatmanın bir anlamı yoktur. Sayın AKP Muş Milletvekillerimize buradan soruyoruz! Dershanelerin kapatılacağı konusunda acaba ilimizde hiç araştırma yaptılar mı. Dershaneler yokken ilimizde kaç kişi kazanabiliyordu sınavları? Dershaneler açılmaya başladıktan sonra yıllara göre kazanan öğrenci sayısında artış oldu mu? Kapanması halinde bunun ilimiz gençliğine gelecek yıllarda faydası ya da zararının ne olacağı hesaplandı mı? M.E.B. Komisyonlarına, başbakanlığa dershanelerin ilimize sağladığı faydaları yada zararları rakamlarla ilettiler mi? Yarın dershaneler ilimizde de kapanırsa, okumak isteyen, topluma faydalı olmak isteyen gençlerimizin hayalleri yıkılacak mı, yoksa yine de sınavları kazanabilecekler mi? Dershaneler kapanıp özel okullar açılınca önümüzde ki kaç yılda eğitim istenen seviyeye gelecek? Bu yıllar arasında zarar görebilecek olan öğrencilerin sorumlusu kim olacak? Özel okullar açılınca kimler buralara öğrenci kayıtları yaptıracak? ilimizin ekonomik durumu ortada, bu şartlara rağmen sadece maddi durumu iyi olan çocuklar mı özel okullara gidebilecek? Herşeyden önemlisi sayın Vekiller dershane kapanması fikrinde Başbakanla aynı görüşteler mi, yoksa Başbakanımız söyledi diye sessiz kalmayı mı tercih ediyorlar? İŞ-KUR aracılığıyla 2000 kişinin asgari ücretle geçici olarak çeşitli kurumlara geçtiğimiz günlerde alındığı ve 18 000 müracatın olduğu unutulmamalı, işsizler ordusu olan ilimizde bu işsizler kervanına yeni gençler katılacak mı yine? eğitime vurulan bu darbe ile ilimizde gençlerin okuma aşkı ellerinden alınacak mı? Dershaneleri, hiçbir zaman okulların karşısında gibi düşünmemek lazım. Dershanede çalışan öğretmenler ile okullarda çalışan öğretmenleri karşı karşıya getirmemek lazım çünkü her ikisi de eğitim vazifesi görüyor.
Dershaneler eğitim ve öğretimdeki birtakım eksiklikleri tamamlıyor. Onun için şu anda siz bütün okullarımızı aynı seviyeye, aynı kaliteye getirmediğiniz sürece dershaneye olan ihtiyaç sürecektir. Büyük Birlik Partisi (BBP) olarak Meclis’teki anayasa komisyonunu ‘anayasa yapmama komisyonu olarak nitelendirmiştik. Çünkü Hükümet ve Mecliste grubu olan partiler kurdukları Anayasa komisyonunu oluştururken dört parti, eşit üye, oy birliği kararı almıştı. Bu kararla ben anayasa yapmayacağım’ diyorlardı zaten. Ülke iki yıldır yeni Anayasa yapılacak diye oyalandı. “Eylül darbecileri, beşli konsey çetesi geldi ihtilali yaptı, iki yıl içerisinde anayasayı yaptı ve üçüncü yılda sivillere iktidarı terk etti, gitti. 30 yıldan fazla oldu ülkeyi siviller yönetiyor. Onların iki yılda yaptığını maalesef sivil iktidarlar yapamadı” millet size tek başına anayasa yapma çoğunluğunu verdi. Bu millet size referandumla anayasa yapma çoğunluğu verdi.
3 dönemdir tek başına iktidarsınız ve diyorsunuz ki zemin anayasa yapmak için müsait değil. İki yıldır üzerinde uzlaştıkları 60 maddeyi bile Meclis’ten geçiremediler. 60 madde bile darbecisinin, laikin, anti laikin, Alevi’nin, Sünni’nin, Türkmen’in, Kürt’ün, Laz’ın hepsinin üzerinde uzlaşacağı maddelerdi, yani eften püften dediğimiz suya sabuna dokunmayan maddeleri bile birlikte Meclis’ten geçiremediler. Olmazsa olmazları olan maddeleri yan ceplerinde tutup, anayasa yapmak için toplananlar onların kanunlaşması için çaba sarfedenler anlaşamadan dağıttılar komisyonu. Bizim olmazsa olmazımız sadece inançlarımızdır. Bu milleti artık yeni anayasa yapacağız diyerek kandıramazsınız. . Yenı anayasa için tek bir madde de bile anlaşma sağlamadan ayrılan komisyon üyelerine yaptıkları mesailerden dolayı bütçeden 3 milyon tl harcandı. yeni Anayasa Komisyonu üyeleri aldıkları ama zerre kadar hak etmedikleri 3 milyon tl yi millete geri ödesinler. Bu aldıkları ücretler zehir zıkkım olsun” dedi.
Muş Ovası Gazetesi
