Saadet Partisi Muş İl Teşkilatı kongresini yaptı. Tek aday olan Muhittin Aytunç güven tazeleyerek, tekrar İl Başkanlığı seçimini aldı. Oyların tamamını alan Aytunç, Muş İl Teşkilatında vazgeçilmez olduğunu bir kez daha ispatladı.
Saadet Partisi Muş İl teşkilatının 3.olağan kongresi yapıldı. Halk Eğitim Merkezi konferans salonunda yapılan ve Genel Merkez Özel Kalemi Atif Özbey’in divan başkanlığı yaptığı kongre istiklal marşının okunması ile başladı. Yapılan seçimlere 236 delege katıldı. Tek liste ile seçime giden Saadet Partisi (SP) İl başkanlığına 236 Delegin kullandığı oyların tamamını alan Muhittin Aytunç yeniden başkanlığa seçildi.
3.Olağan Kongreye Saadet Partisi İl Başkanı Muhittin Aytunç,Belediye Başkanı Necmettin Dede,Ak Parti İl Başkanı Ramazan Aşık, Saadet Partisi Genel Merkez Özel Kalemi Atif Özbey,Bitlis Eski Belediye Başkanı Yaşar Buhan,Elazığ İl Başkanı İlhan Keskin,Bingöl Eski Belediye Başkanı Bedri Tuğ ve çok sayıda partili katıldı.
Divan heyetinin kurulmasının ardından İstiklal Marşının okunması ile başlayan 3.Olağan Kongrede ilk olarak söz alan Genel Merkez Özel Kalem Müdürü Atif Özbey Muş’un Türkiye geneli yapılan çalışmaları noktasında bir bütün olarak kutlamak istiyorum.
Türkiye’nin en dinamik en inançlı en samimi teşkilatının Saadet partisi olduğunu söyleyen Divan Başkanı Özbey,yorulmaz ve yıkılmaz olan Saadet Partisinin samimiyetle ve inanarak söylüyorum en sadık noktası Muş’umuzdur.Bütün Muş’luları Milli Görüşlü Muş’luları tebrik ediyorum. 22 Temmuz seçimlerinde Erbakan hocamızı özel uçakla iline indiren tek teşkilat Muş il teşkilatıdır.Genel Merkez olarak bizler Tüm Muş’lu Milli Görüşçüleriyle gurur duyuyor şeklinde konuştu.
Daha sonra söz alarak kürsüye gelen Başkan Muhittin Aytunç yaptığı konuşmasında Ak Parti İktidarını zaman zaman sert dille eleştirdi. Kapatma davasından başlayarak Filistindeki olumsuzluğa ve Peygamber efendimize kadar uzanan konuşmasıyla katılımcılar tarafından büyük beğeni toplayan Aytunç: “Makam için mevki için şöhret için ilkelerinizden taviz vermediniz. Davanızdan, milli görüşünüzden taviz vermediniz onun için sizler ne kadar üzülseniz yine azdır. Sizler nöbet yerlerinizi terk etmeyerek, ganimet lokmalarına koşmadınız. Sizlere verilen nimetlerinize sadık kaldınız ve ne kadar şükür etseniz yine azdır. Ama düşmanlar birer birer İslam çemberini işgal ederken ne acıdır ki ülkemin İskenderun’dan Hakkâri’ye kadar şer güçlerine teslim edenler utansın. Ve yine İran devleti 7 Binlik geçmişi olan İran İslam Cumhuriyetiydi. Bir milyon yeryüzünde kardeşimiz yeryüzünde kardeşlerimiz katlediliyor. Orda 4 milyon kardeşimiz evinde, barkında ve ülkesinde zor durum da. Milyonlarca evladımız yetim ve öksüz kaldı. On binlerce bacımıza, anamıza vahşiler tarafından kötülük işlendi. Camilerimiz yerle bir edildi. Köylerimiz yerle bir edilerek yakıldı. Mukaddes kitabımız Kuran-ı Kerimi ateş ocaklarında ve hedef tahtası olarak seçtiler. Ve sonrada üzerine içki döküp ayaklarla bastılar. Bunlar yapılırken bu şer güçleri ile ittifakı kesmeyenler utansın. Bu vahşetler yaşanırken hepsini gazete manşetlerinden okudunuz. Kardeşlerimizi çırıl çıplak yaparak bin bir türlü vahşet yaptılar onlara. Çocuklarımız kadınlarımız bağırıyorlardı. Hani müminler kardeşti. Eskiden bir mümine zülüm edildiğinde dünyanın diğer ucundaki bir mümin his ederdi. Neredesiniz ey inanlar diyordu. Benim feryadım gelin beni kurtarın değil. Benim feryadım gelin beni ve bu insanları yok edin. Peki, bu feryatlar yapılırken bizim yüreklerimiz bunları duymadı mı? Hani bunların dostuydu ya ,hani bizimkiler onların müttefikleridir ya. Batsın böyle müttefiklik, dostluk ve olamaz böyle bir dostluk. Rabbim buyuruyor; hiçbir zaman Hıristiyanlar ve Yahudiler sizin dostunuz olamaz diyor. Siz Allah tan daha mı iyi biliyorsunuz. Ya göründüğün gibi olacaksın ya da olduğun gibi olacaksın. İki gündür liderimiz Cuma namazına gitmemiş. Ama liderimiz yer yüzüne hakkın hakim olmasını isterdi. Onun için mücadele ediyordu. Doğruluğu hakkı savunduğu için zindanlarda çürütülüyor. Ama ne yazık ki bizim elimizden bir şey gelmiyor. Bir insan niçin yaşar inancı için yaşar. İnancı için yaşar. Devleti için yaşar, namusu için yaşar. Onun için bunlardan ders çıkarmak lazım. Peygamberimize dil uzatanlar ve kuranımıza kurşun atanlar utansın. Hepinize saygılar sunuyorum” şeklindeki sözlerle konuşmasını tamamladı.
Muş Ovası Gazetesi