Fatma Aliye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Spor Salonunda öğrenciler ve velilere yönelik konferans düzenlendi.
Özellikle bölgemizde çok rastlanan kız çocuklarının erken yaşlarda evlendirilmesi hakkında düzenlenen konferansta katılımcılara, erken yaşta evliliğin toplumsal ve İslami açıdan nasıl bir bakış açısına sahip olduğu katılımcılarla paylaşıldı. Velilerin dikkatle dinlediği konferansta erken yaşta evliliğin 18 yaşın altındaki evlilikler olduğu belirtildi. Ulusal ve uluslar arası sözleşmelerde 18 yaşın altında olan her bireyin çocuk olarak kabul edildiği belirtilen konferansta, 18 yaş altı evliliklerin çocuk evlilikleri olarak belirtildiği vurgulandı.
Konferansta ayrıca kadın ve erkeğin eşit olduğu ve evlilik gibi çok büyük sorumluluk gerektiren bir konuda, kadınların da erkekler kadar söz sahibi olması gerektiğinin altı çizildi.
Çocuk yaşta evliliklerin yaratmış olduğu toplumsal kaosun, insanların birbirlerini dinlemesi ve birbirlerine saygı göstermesi yoluyla aşılabileceği katılımcılara aktarıldı. Sunum eşliğinde anlatıma dayalı konferansta söz alan katılımcılardan ismini açıklamak istemeyen bir hanımefendi, evlendiği zaman eşinin evli olduğunu bilmediğini, bu durumu sonradan öğrenmesiyle büyük pişmanlık duyduğunu ifade etti.
Erkek yaşta evliliklerin kız çocuklarının eğitimlerini tamamlayamamasına da neden olduğu ifade edilen konferans, katılımcıların konuyla ilgili görüşlerini açıklaması ve soruların cevaplanmasının ardından sona erdi. Erken yaşta evlilik birçok sıkıntı doğurmaktadır Konferansın ardından görüşlerini aldığımız öğrenci velisi Bülent Koç, konferansın çok anlamlı bir konuya temas ettiğini, çocuk yaşta evlilikler nedeniyle birçok sıkıntının meydana geldiğini ifade etti. Koç konuşmasında: Erken yaşta evlilik boşanma, şiddet, mutsuzluk ve en acısı intiharlara sebep olmaktadır.
Bu işin çözüm yolu eğitimdir. Eğitim sistemimizde kız çocuklarının okuması açısından daha çok bu konuya özen gösterilmeli. Hatta ben bu konuda kız ve erkek çocuklarının ayrı okullarda okumasının gerektiğini düşünüyorum. Bu şekilde aileler kız çocuklarını okutmakta daha fazla istekli olabilirler dedi. Ailelerin kız çocuklarını okumaları için teşvik etmeleri gerektiğini ifade eden öğrenci Elif Sonduk ise: Benim isteğim ailelerin çocuklarına baskı yapmaması.
Özellikle kız çocuklarına yönelik baskıların ortadan kalkması lazım. Bu konuda okullarda öğretmenlere de büyük görev düşüyor diye düşünüyorum. Öğretmenlerinde bu konuda çok duyarlı olması gerekiyor. Evlerde genel olarak hep erkeklerin sözü dinlendir. Kadınların da söz sahibi olması gerekiyor. Okumadan hiçbir şey olmuyor. Kız çocuklarının mutlak suretle okuması lazım. Bu konuda ailenin kız çocuklarını okumaya teşvik etmesi gerekiyor. Okumadan hiçbir gücü elde edemeyiz.
Okuduğumuz zaman daha bilgili, bilinçli bireyler olabiliriz. Aksi takdirde erken yaşta evlilik ve hele ki istenmeyen evlilikler gibi durumlar söz konusu olabiliyor ifadelerini kullandı.
Muş Ovası Gazetesi