Uluslararası Af Örgütü, Muş Grubu’nun organizatörlüğünde Muş’ta bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. Önceki gün KESK Muş Şubeler Platformu toplantı salonunda gerçekleştirilen etkinlikte Uluslarası Af Örgütünün kuruluşu, misyonu, vizyonu ve çalışma prensipleri hakkında bilgi verildi.
Toplantıya konuşmacı olarak katılan Uluslar arası Af Örgütü Mülteci Hakları Koordinatörü Volkan Görendağ, katılımcıların sorularını yanıtladı.
Kısa film gösterimlerinin, tanıtım videolarının ve çeşitli etkinliklerin gerçekleştirildiği toplantıya, UAÖ Muş Grup üyelerinin yanı sıra Eğitim-Sen Muş Şubesi üyeleri ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
UAÖ Muş Grup Koordinatörü Bilal Ata Aktaş, bilgilendirme toplantısının Uluslararası Af Örgütü’nün bilinirliği açısından önemli olduğunu söyleyerek şunları kaydetti:
“İnsan hakları konusunda gösterdiğimiz hassasiyet maalesef istenilenin çok altında. Toplumumuzda mağdur olanın yanında saf tutup mağduriyeti gidermek için ortak bir niyet var ama ne yazık ki bu durum sadece niyetten ibaret. Hak ihlallerine karşı ses çıkarmak için illa daha fazla kadının şiddet görmesi, daha çok göçmenin ölüme terk edilmesi gerekmiyor. Söz konusu ihlallerin olduğu her yerde çeşitli ideolojik görüşlerimizden sıyrılıp ortak bir tepki dile getirmeliyiz. Bu, ne pahasına olursa olsun uzlaşmamız gereken en temel değer ve en doğru kavramdır. Sistemli bir yapının oluşturabileceği etkiyi görebileceğimiz en makul zemin vicdanımızın bize yol göstermesiyle olur. Kimse, sırf birileri rahatsız olacak diye sesini kısmamalı ve rahatsızlığını uygun bir yolla dile getirmelidir. Ötekileştirerek başkalarının acıları üzerinden yaptığımız değerlendirme; “Ne yani zencinin teki (Festus OKEY) karakolda öldü diye Türk polisine ceza mı verelim?” zihniyetiyle eşdeğerdir. Bizler ne zaman ki sisteme(İnsan haklarının olmadığı düzen) muhalif olmaktan öteye geçip işkenceye maruz kalmış bir tutuklu için, faili meçhul cinayetler için, çocuk hakları, kadın hakları için ilgili kampanyalara somut destek vermez, karar alıcı mercilere rahatsızlığımızı bildiren mektuplar yazmazsak ne muhalif olmamızın bir anlamı kalır ne de insan hakları savunucusu olmamızın. Örgütlü bir yapı somut adım atmayı gerektirir çünkü. Karakolda kelepçeli bir kadın dövüldüğünde, “E ama o da ‘sağlam kadın’ değildi canım!” diyen, diyebilen her şahsa karşı birer kişi fazla olmalıyız. Her alanda her zaman insan haklarının baz alınması gerektiğini savunan görüş neye muhalifse biz de ona muhalifiz.”
ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ – TÜRKİYE
“BİZ KİMİZ?”
Vizyonu, her insanın İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi tarafından kabul edilen insan haklarına ve diğer tüm uluslararası insan hakları standartlarına erişebilmesini sağlamaktır. Bu vizyonun arayışında Uluslararası Af Örgütü’nün misyonu, bu hakların ağır ihlallerini engellemeye ve sonlandırmaya odaklanmış bir şekilde eyleme geçip, araştırmalar gerçekleştirmektir.
Uluslararası Af Örgütü’nün dünyanın dört bir yanında 80’den fazla ülkede ofisleri ve daha fazlasında gönüllü grupları, ayrıca 150’den fazla ülkede 3 milyonu aşkın destekçisi bulunmaktadır. Farklı kültürlere, farklı dini ve ideolojik inançlara sahip bu insanlar, temel insan haklarına herkesin sahip olduğu, insan haklarının herkes tarafından benimsendiği, uygulandığı ve korunduğu bir dünya için çalışma kararlılığında birleşiyorlar. Uluslararası Af Örgütü, aktivist, üye ve destekçileriyle birlikte, uluslararası dayanışma temelinde kampanyalar yürüterek, insan haklarını geliştirmek için yılmadan mücadele veriyor.”
Muş`un Sesi Gazetesi