Skip to main content

Türkiye buluşmaları toplantısı

Muş Haber Fotoğrafı

Adalet ve Kalkınma Partisi Muş İl Başkanlığı tarafından Cumartesi günü düzenlenen Türkiye Buluşmaları ve İl Danışma Meclisi Toplantısına katılan Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, önceki hükümetler döneminde yaşanan krizlerin ülkeyi geri götürdüğünü kaydetti.

Cumartesi günü saat 11.00’de düzenlenen toplantıya Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, AK Parti Bingöl Milletvekilleri Kazım Ataoğlu ve Yusuf Çalışkan, AK Parti Elazığ Milletvekili ve Muş İl Koordinatörü Tahir Öztürk, AK Parti Muş Millletvekilleri Seracettin Karayağız ve Medeni Yılmaz, Belediye Başkanı Necmettin Dede, AK Parti Muş İl Başkanı Halis Saltık, Belde Belediye Başkanları, İl Genel Meclis Üyeleri, Belediye Meclis Üyeleri ve çok sayıda partili katıldı.
Kültür ve Turizm Müdürlüğünde katılımcılara hitap eden Bakan Yılmaz, merhum Turgut Özal’ın büyük bir lider olduğunu belirterek, Turgut Özal’ın döneminde Türkiye’nin ekonomisinin, zihniyetinin dışarıya açıldığını kaydetti.
1980’li yıllara kadar geri gitmekte fayda var olduğunu belirten Yılmaz, “Rahmetli Özal o yıllarda Türkiye’yi dışa açan, farklı bir zihniyet getiren, vatandaşla devleti kaynaştırmaya çalışan bir liderdi. O yıllarda önemli reformlar yapıldı. Türkiye’nin ekonomisi, zihniyeti dışarıya açıldı ve vatandaş da o dönem büyük bir teveccüh gösterdi” dedi.

“90’LI YILAR KAYIP YILLAR OLDU”
Rahmetli Özal’ın başladığı işi tam anlamıyla tamamlayamadığını belirten Bakan Yılmaz, “90’lı yıllarda eski zihniyeti temsil eden partiler yeniden iktidar oldu. 1991 seçimleriyle birlikte farklı koalisyon yapısı oluştu ve bunlar memleketi yönetti. 1994 yılında bu memleket bir kriz yaşadı. 1999 yılında yine bir kriz yaşandı ve en son 2001 yılında cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birini yaşadık. O koalisyon yapılarında SHP, DYP, MHP, DSP, ANAP vardı. Çeşitli partiler değişik dönemlerde koalisyonlar kurdu. Maalesef 90’lı yıllar Türkiye’nin kayıp yılları oldu. Dünya ilerlemiş ama biz yerimizde saymışız. Bugünkü dünyada olduğunuz yerde durdunuz mu aslında geriye gidiyorsunuz” dedi.
Yılmaz, “Bu bölgemiz çok daha fazla bu olumsuz etkilere maruz kaldı. O yıllarda bu bölgede yaşananları hepimiz hatırlıyoruz. Faili meçhul cinayetler, sorgusuz sualsiz götürülen insanlar, gece sokağa çıkmaktan çekinen insanlar, bir fikir ifade etmekten çekinen insanlar. Mahkemeleri işkenceleri hepimiz hatırlıyoruz. Özgürlüklerin kısıtlı olduğu bir dönemdi. Bugün bir takım problemler yaşıyorsak, bazı yerlerde, sokaklarda bir takım sıkıntılar yaşıyorsak, o 90’lı yıllardaki hadisenin bir meyvesi olduğuna inanıyorum. O gün yapılan yanlışların, bedelini şu anda toplum olarak ödüyoruz. Bugün yapılan doğruların faydalarını da önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde göreceğiz. O karanlık dönemleri artık yaşamıyoruz” diye konuştu.

“28 ŞUBAT’IN BİN YIL SÜRECEĞİNİ SÖYLEDİLER”
Devlet Bakanı Yılmaz, 28 Şubat sürecine de değinerek, “28 Şubat gibi hadiseler yaşandı. Halkın oy verdiği, desteklediği hükümet birilerinin hoşuna gitmedi. Her türlü oyunla, tezgahla, entrikayla, medyayı kullanarak, hukuk sistemini siyasallaştırarak, çok çeşitli mekanizmalarla o yönetim maalesef istikrarsızlaştırıldı ve alaşağı edildi. Bazıları 28 Şubat’ın bin yıl süreceğini söylediler. Fakat 28 Şubatı hatırlayan çok fazla insan kalmadı. 2001 yılında bir kriz yaşandı ve kelimenin tam anlamıyla ekonomimiz çöktü. Dünyada o dönemlerde bir kriz yoktu. Dünyada herhangi bir kriz yokken Türkiye çöktü. Bankalar battı, 22 banka fona devrildi. 50 katrilyona yakın bir para bankalarda battı” şeklinde konuştu.

ENFLASYON CANAVARI
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz “2002 yılında yapılan seçimler bana göre sivil bir ihtilaldır. Meclisi tasfiye ettiler. Daha önce mecliste grubu bulunan partiler baraj altında kaldılar. Siyasette çok rastlanan bir durum değil. Milletimiz sabretti ve sandıkta adeta o dönemi tasfiye etti ve yeni bir dönem, yeni bir siyaset anlayışı başladı. AK Parti çok kısa bir süre önce kurulmasına rağmen seçimlerde büyük bir ekseriyetle iktidar oldu. Ak Parti iktidara geldiği günden itibaren yeni bir dönem başladı. Cumhuriyet tarihinde yeni bir sayfa açıldı. Halkı aldatan, popülizmle, kısa vadeli politikalarla halkı kandıran politikaları bir tarafa itip, gerçekçi, ayakları yere basan, halka uzun vadede fayda üreten politikalar ön plana geçti. Sadece krizin yaralarını sarmakla kalmadı ve bir daha bu tür krizler yaşanmaması için yapılması gerekenleri de yaptı. O yapısal reformları cesaretle, kararlıkla aldı ve uygulamaya geçti. O tarihten itibaren Türkiye bir daha kriz yaşamadı” dedi.

“3 HANELİ RAKAMLAR GÖRDÜK”
2002 yılında bütün ekonominin toplam değerinin 230 milyar dolar olduğunu belirten Yılmaz, “Kişi başına da 3 bin 500 dolar düşüyordu. Bu politikaların neticesinde 2010 yılında 740 milyar dolara çıktı. Kişi başına gelirimiz 3 bin 500 dolardan 10 bin doları aştı. Krizin etkisiyle biraz geri gittik ama tekrar 10 bin doları aştık. Enflasyon geçmişte canavardan bahsedilirdi. Şimdi böyle bir şey duymuyoruz. Artık gazetelerde enflasyon canavarı diye bir şeyden bahsetmiyoruz. 70’lerde başladı ve 30 yıl kadar haline gelmişti. Bu millet 3 haneli rakamlar gördü. O dönemlerde işçiye memura yüksek zam yapılıyordu. Bir taraftan veriyor diğer taraftan alıyordu. Tam bir aldatmaca. Enflasyonun olduğu ortamda sağlıklı bir şekilde gelişmek mümkün değil. Bu dönemde enflasyon tek haneli rakamlara kadar düştü. TÜİK’in yaptığı değerlendirmede yüzde 5’in altını gördü. Zamanla biraz yükselir ve düşer ama tek haneli rakamlara oturmuş durumda. Bu olduğu zaman gelirimiz de gerçek gelire dönüşür. Satın alma gücümüz artıyor. Kaşıkla verip kepçeyle geri almıyoruz. Satın alma gücü olan bir artış yaşanıyor” şeklinde konuştu.

Türkiye Buluşmaları ve İl Danışma Meclisi Toplantısında konuşan Bakan Yılmaz daha sonra şunları söyledi: “Ekonomide başarıyı sağladık, sosyal alanda başarıyı sağladık, çok sayıda yatırım yapık ama daha değerli bir şeyi yaptık. İnsan hak ve hukukuna daha fazla riayet eden bir devlet düzeni oluşturduk. Son derece önemli ve cesur adımlar attık. Daha önce hiç konuşulmayan şeyler bu memlekette konuşulmaya başlandı. Tabu halinde olan konular şeffaf bir şekilde masaya yatırıldı, konuşuldu ve adımlar atıldı. Hukuk devleti alanında çok köklü reformlar yapıldı. İşkenceye sınıf tolerans dedik ve her türlü mücadeleyi yürüttük. Bütün bu tedbirlere rağmen bir şey olabilir ama cezasını en ağır şekilde görür. Maalesef insanlar haklarını tam anlamıyla kullanamıyorlardı. Bunlar ortadan kalktı ve ileri demokrasilerde, gelişmiş ülkelerde ne varsa aynısına bizim halkımız da layıktır dedik. Avrupa Birliği’yle tam üyelik müzakereleri yapan bir ülke konumuna geldik. Siz demokratik değilseniz sizinle hiç masaya bile oturulmaz, uluslararası alanda itibarınız da olmaz. İstediğiniz kadar ekonomiyi geliştirin, yol yapın, yatırım yapın ama insan haklarına, hürriyetlerine riayet etmeyen bir ülkeye hiçbir ülke saygı göstermez. Bölgemizde de birçok gelişme oluyor. Bunların parası da çok ama uluslararası alanda saygı görmüyorlar. Halkın iradesini yönetimlere yansıtmıyorsanız, milletin değerlerine yönetim olarak önem vermiyorsanız uluslar arası alanda da sizin saygınlığınız olmaz. Türkiye bu alanda da inanılmaz mesafeler kat etti. Aşılmayan meseleleri aştık. Dil konusunu tartışmak büyük bir ayıp. Bir insanın anadilini engellemek, yok saymak büyük bir ayıp. Bugün böyle sorunumuz yok. Bugün herkes rahat rahat konuşuyor, tartışıyor. 24 saat yayın yapan bir devlet kanalı var. Kürtçe, Zazaca, Arapça yayın yapılıyor. Bundan da hiçbir zarar görmedik. Gayet güzel ve barış içerisinde yaşıyoruz. Çok değişik etnik gruplardan, dillerden konuşan, değişik inançları, mezhepleri olan bir toplumuz. Yüzyıllarca bu topraklar üzerinde bizim atalarımız bu kadar farklılıkları bir arada gayet güzel yaşatmış. Hiçbir sorun da çıkmamış. Bu birliğin bozulmasında hangi birimize fayda olur. Ne kadar birlik içerisinde olursak dünyada o kadar güçlü oluruz. 70 yıllardan başlayıp bizi bir kapanın içine sokmuşlar, terör belasına sokmuşlar. Neyi kaşımaları gerekiyorsa onları kaşımaya çalışmışlar. Bizi birbirimize düşürmeye ve gücümüzü kırmaya gayret etmişler. Bunları artık görmemiz lazım. Bunları da büyük oranda aştık ve artık bu konularda normalleşmeye başladık.”
 Muş`un Sesi Gazetesi

Bir Cevap Yaz

Ekonomi Haberleri

Muş’ta Yol-İş’ten Hükümete Zam Tepkisi

Türk-İş’e bağlı Yol-İş Sendikası, kamu işçilerine önerilen yüzde 16’lık zam teklifine karşı Muş’ta…

18 Yaşındaki Muşlu Lise Öğrencisinden Yerli SİHA Projesi

Muş Ahi Evran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 12. sınıf öğrencisi Sedat Subaşı,…

Prof. Dr. Fuat Sezgin Anadolu Lisesi İnşaatında Kaza: ONER İnşaat’tan Açıklama

Muş’ta yapımı devam eden Prof. Dr. Fuat Sezgin Anadolu Lisesi’nin sundurma kısmında 14…

Eğitim Haberleri

18 Yaşındaki Muşlu Lise Öğrencisinden Yerli SİHA Projesi

Muş Ahi Evran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 12. sınıf öğrencisi Sedat Subaşı,…

Muş, Okul Öncesi Eğitimde Türkiye’nin En Yoğun İli Oldu

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) en güncel verilerine göre, Muş, okul öncesi eğitim kurumlarında…

Muş’ta Engellilere Yönelik “Bilgisayar Ağ Sistemleri ve Yönlendirme” Kursu Devam Ediyor

Muş Zihinsel ve Fiziksel Engelliler Derneği tarafından hayata geçirilen “Bilgisayar Ağ Sistemleri ve…

Kültür Sanat Haberleri

Yunus Teke’den Memleket Türküsü: “Arınç Yolu” Yayınlandı

Muşlu hemşehrimiz Yunus Teke’nin “Arınç Yolu” adlı şarkısı müzik platformlarında yayınlandı. Memleketi Muş’un…

MUFSAD, Uluslararası Fotoğraf Yarışmalarından 125 Ödülle Döndü

Muş Fotoğraf ve Sanat Derneği (MUFSAD), son bir ay içerisinde katıldığı uluslararası fotoğraf…

Yedi Bölgeden Anadolu Esintileri Gençlik Konseri Coşkuyla Gerçekleşti

15-21 Mayıs Gençlik Haftası ve 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı…

Profesyonel internet sitesi için arayın..

Memleket Web Tasarım

 0532 514 50 57

  • Google Arama Kaydı
  • SEO Puanı Yüksek Tasarımlar
  • Türkçe Yönetim Paneli
  • Yedekleme Hizmeti

 

 

Haber ve İçerik Etiketleri

Haber Kategorileri