Vali Seddar Yavuz, Anayasa değişikliğiyle ilgili olarak sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen Anayasa değişikliği için referandum hazırlığı yapılırken Vali Seddar Yavuz, meclisin üzerine düşeni yaptığını kararın artık millette olduğunu ifade etti.
Anayasa değişikliği ile ilgili olarak paylaşımda bulunan Vali Yavuz, Uluslararası rekabetin tüm etik kuralları yerle bir ederek devam ettiği günümüzde siyasi otoritenin (hükümetin) hızlı ve etkin kararlar alması, aldığı kararları uygulaması veya uygulayacağına dair yaygın bir kanaat oluşturması rekabette avantaj sağladığı gibi ekonomik siyasi ve toplumsal bedelleri de minimum seviyede kalması sonucunu doğuracağından çok daha önemli hale gelmiştir ifadelerini kullandı.
Vali Yavuz, tek partili iktidarlar döneminde elde edilen büyümeye de dikkat çekerek paylaşımında şu ifadelere yer verdi: Cumhuriyet dönemi ekonomik büyüme açısından incelendiğinde; güçlü ve tek başına iktidar dönemlerinde yüksek büyüme oranlarına ulaşıldığı görülecektir. Örneğin 1923/1938, 1950/1960, 1961/1970, 1982/1990, 2002/2016.
Ayrıca koalisyon hükümetlerin tutumunu da eleştiren Vali Yavuz, koalisyon yada güçsüz siyasi iktidarların en önemli zaaflarından biri de toplumun önüne ekonomik, bilimsel, toplumsal hedefler koyamaması, hedefler koysa bile toplumu bu hedeflere inandıramaması yada etkin ve süratli kararlar alamaması yada iktidar süresi bunun için yeterli gelmemesidir.
Nitekim; 94 yıllık Cumhuriyet döneminde 65 TC hükümeti görev yapmıştır. Hükümetlerin ortalama ömrü 1.5 yıl bile değildir. Bu kadar kısa bir sürede hangi büyük ve önemli projelerin hayata geçirilebileceğini de takdirlerinize sunuyorum ifadelerine yer verdi.
Vali Yavuz sosyal medyadaki paylaşımında daha sonra şu ifadelere yer verdi: Ayrıca parlamenter sistemde kuvvetler ayrılığı prensibinin geçerli olduğu savı da çok geçerli değildir. Örneğin ülkemizde meclis çoğunluğunu elinde bulunduran siyasi parti hem yürütmeye( hükümete) hem de yaşamaya ( meclise) hakim olmaktadır. Bu durumda Meclis’in yürütmeyi (hükümeti) denetleme görevini tam yaptığını kabul etmek mümkün değildir. Hele katı parti disiplini ve siyasi partiler kanunu varken.
Sözün kısası dünyada küresel aktörlerin nasıl yönetildikleri incelenirse yukarıda anlattığım hususlar daha net anlaşılır diye değerlendiriyorum.
Meclisimiz üzerine düşeni yaptı. Söz de karar da aziz milletimizin!
Muş Manşet Gazetesi