Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü organizasyonu ile binlerce kişi Sarıkamış şehitleri için yürüdü. Düzenlenen saygı yürüyüşü, Hükümet Konağı önünden başlayarak Gençlik Merkezine kadar devam etti. Yürüyüşe Vali Seddar Yavuz, Belediye Başkanı Feyat Asya, İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, siyasi parti temsilcileri, kamu kurumu müdürleri ve çok sayıda öğrenci ile binlerce vatandaş katıldı. Soğuk havada ay yıldızlı bayraklarla tamamlanan yürüyüşün ardından şehitlerin ruhu için Kuran-ı Kerim okundu ve dualar edildi. Daha sonra konuşan Vali Seddar Yavuz, 1071’de toplumsal sözleşme imzalandığını söyledi. Vali Yavuz, Bu toplumsal sözleşme, Müslümanları tek yürek, tek bilek olduğu bir sözleşmedir. Bu sözleşmede etnisite yoktur, ilahi kelimetullah vardır. 1071’de Malazgirt’te ecdadımız dedi ki, ‘Biz ilahi kelimetullah peşinde koşacağız, biz tevdi edeceğiz, İslam’ı yayacağız ve Allah’ın kelamının peşinde koşacağız’ dediler. İşte o gün 50 bin Alparslan’ın ordusuyla 200 bin Bizans ordusu karşı karşıya geldi. Bu ordu içerisinde Türk, Kürt, diğer etnik kökene mensup Müslümanlar vardı. O gün Türk-Kürt yoktu, İslam milleti vardı, Müslüman vardı. İşte o anlayışla, o şuurla hareket eden Alparslan ve askerleri, toplumsal sözleşmeyi imzaladılar. Eğer Malazgirt olmasaydı Anadolu Selçuklu, Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti olmazdı. Eğer Malazgirt olmasaydı, Boşnaklar, Arnavutlar, Makedonlar Müslüman olmazdı. Malazgirt olmasaydı, 600 yıllık büyük bir İslam imparatorluğu olmazdı. İşte bu şuur ve anlayışla biz bin yıldır İslam’ın peşinde koşuyor, hakkı, hukuku ve adaleti haykırmaya devam ediyoruz dedi.
Sarıkamış’ta ilahi kelimatullah peşinde koşan bir ordunun tüm olumsuzluklara rağmen küffara karşı mücadele ettiğini ve sefere çıktığını söyledi. Vali Yavuz, Bizim görevimiz sefere çıkmaktır, zafer Allah’ındır. Zafer nasip olmamıştır fakat o şehitlerimiz görevlerini yapmıştır, Allah’a ve Hazreti Peygambere kavuşmuştur. Bize hep, ‘Araplar bizi arkamızdan vurdu, şu Müslüman millet bize şunu yaptı’ diye anlattılar. İşte bu Siyonistler, bu küresel güçler, her defasında İslam coğrafyasında Müslümanları birbirlerine düşman ettiler. Ama Sarıkamış harekatında görevlendirilen bir Arap taburu, aslanlar gibi savaşmış ve asla yerlerini bırakmamışlardır, cephelerini terk etmemişlerdir, ilahi kelimetullah peşinde kardeşleriyle beraber mücadele etmişlerdir dedi.
İnsanların başarısız oldu diye hain ilan edilmemesi gerektiğini vurgulayan Yavuz, Yola çıkarsınız, mücadele dersiniz ama zafer ya da başarı sizin elinizde değildir. Allah takdir ederse siz zafere, başarıya nail olursunuz. O yüzden gelin artık biz birbirimizi sorgulamayalım. Etnik kökeni, mezhebimizi tartışma konusu yapmayalım. Bugün, yine küfür tek milletir ve İslam tek millettir. Tek milletten kastımız Müslümanlardır. Bunu herkes böyle bilsin. Eğer siz, tarihinizden, medeniyetinizden uzaklaşmışsanız, eğer siz termonolijinizi bilmiyorsanız kabahat bu termonolijiyi kullanan değil, bunu termonolojiyi bilmeyenlerindir. O yüzden bin yıllık tarihimizde asla etnisite olmamıştır, asla mezhep olmamıştır diye konuştu.
Biz İslam dünyasındaki herkesi kucaklıyoruz. Bütün etnik kökenleri kucaklıyoruz ve onların varlıklarını, yaşamalarını, elbette savunuyoruz diyen Yavuz şöyle konuştu: Ama bunlar bizim tefrikaya düşmemize, birbirimize düşman olmamıza, zayıf düşmemize asla sebep olmamalıdır. Osmanlı, Türk’ün olduğu kadar Kürt’ündür, Kürt’ün olduğu kadar Arap’ındır. Bugün de Türkiye Cumhuriyeti devleti, Türk’ün olduğu kadar Kürt’ündür, Kürt’ün olduğu kadar Arap’ındır. Gelin kubbetül İslam’ı güçlendirelim. Bu devleti payidar kılalım. Daha büyük bir Türkiye peşinde koşalım. Küreselleşme ve globalleşme, Avrupa’da ve Amerika’da, diğer devletlerin siyasi sınırlarını kaldıracak kadar birlik ve beraberlik haline getirirken, İslam dünyasında küreselleşme ve globalleşme maalesef etnik ve mezhepsel çatışmalara dönüştürülmüştür.
Vali Yavuz şunları kaydetti, Bugün İslam dünyası kan ağlıyor. Katliamlar devam ediyor ve insanlar maalesef Allah-u Ekber diyerek birbirlerini katlediyor. Artık vekalet savaşları devam ediyor. Arkalarında küresel güçler ve önlerinde piyonlar. Ama şunu iyi bilin ki biz mutlaka adalet vereceğiz. Çünkü biz haklıyız, asla ırkçılık yapmıyoruz. Biz asla bir ırkı payidar etmek için mücadele etmiyoruz. Bizim derdimiz Müslümanlar ve onların refahıdır. Gelin bu ülkeyi hep birlikte payidar kılalım, daha güçlü kılalım. Pastamızı büyütmeye, daha refah ve zengin olacak bir Türkiye peşinde koşalım. Eğer bu sevdayı, b aşkı, bu tutkuyu ve bu inancı, ihlası içimizde barındırabilirsek, zafer elbette bizim olacaktır. O yüzden ay yıldızlı al bayrağa kem gözle bakanlar, bilin ki 1071’de şehit düşmüş Kürt’ün ve Türk’ün bedduasına duçar olurlar. Bu bayrak Türk’ün de, Arap’ın da, Kürt’ün de, bütün İslam unsurlarının bayrağıdır. Kim ne söylüyorsa söylesin suratlarına çarpın.
Vali Yavuzun konuşmasından sonra program sona erdi.
Muş Manşet Gazetesi
