Muş Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, Ortadoğuda IŞİDin yaptığı saldırıları kınamak ve orada direnenlere destek vermek amacıyla su deposu mevkiinden belediye meydanına kadar yürüyüş yaparak slogan attı
Belediye Meydanında toplanan grup adına basın açıklamasını okuyan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Muş Merkez İlçe Başkanı Selamettin Yılmaz, Hepinizin de yakından bildiği gibi 2011de Ortadoğuda yaşanan Arap Baharı denilen etkileri bugünde devam eden bir dönem başladı. Mısır,Tunus,Libya ve en son olarak Suriyede diktatörlere karşı halk ayaklanmaları yaşandı. Suriyede yaşanan bu halk ayaklanmaları döneminde Suriye sınırları içerisinde kalan Kürdistanda yani Rojavada 100 yıla yakındır bütün varlığı inkar edilen Kürt halkı da çoğunlukta yaşadığı alanlarda yönetimi kendi eline aldı. Ne Esad diktatörlüğü ne de uluslar arası bazı güçlerin çıkarlarına hizmet eden Suriye muhalif güçlerine dahil oldu. 3. yol doğrultusunda bir mücadele verildi. Bu mücadele sonucunda 2014 yılı başlarında Kürt halkı çoğunlukta yaşadığı bölgeler olan Cızire, Efrin ve Kobanide kantonlar halinde özyönetimlerini ilan etti dedi.
Geçmiş yıllarda Rojavada yaşanan olaylara değinene Yılmaz, Bu süreçler Kürt halkının ve bütün Kürt dostlarının kararlı özgürce yaşama iradesi; Rojavada, devrim karşıtlarını başarısız kılmıştır. Bu girişimlerin sonuç vermemesi üzerine Daiş denen uluslar arası karanlık güçlerin piyonu ve Türkiyenin sadık dostu; Musul işgalinden sonra Şengalde Yezidi halkını katletmiş,zor anlarda köpeklerin bile havlamadığı binlerce kadını esir almış, daha sonra Mahmur ve Kerküke yönelmiştir. HPG gerillalarının, Peşmerge gücünün,YPG ve YPJ güçlerinin harekete geçmesiyle Şengal, Mahmur ve Kerkükte Işid çetesi başarısız kalmıştır. Kürdistanın diğer alanlarında başarısız olan çete Musuldan da aldığı askeri mühimmatla 15 Eylülde Kobanide saldırılara başlamıştır. Bu saldırılarda tank,füze,havan ve her çeşit ağır silahlar; yerleşim yeri, sivil, yaşlı, kadın ve çocuk demeden kullanılmış ve kullanılmaktadır. Bu alçakça saldırılar karşısında Kuzey Kürdistan ve Türkiyedeki Kürtler ve Kürt dostları Türk devletinin her türlü engellemelerine, sınırdaki gazlı ve gerçek kurşunların kullanıldığı saldırılarına rağmen; saldırının başladığı günden beri Kobani halkıyla bütünleşme amacıyla Suruçta ve sınır boyunda fedakar bir direniş içerisindeler. Kobani halkı da savaş alanında kalamayacak yaşlı,kadın ve çocukları Kuzey Kürdistandaki kardeşlerine emanet etmiş ve tekrardan Kobanideki onur savaşına dönmüşlerdir ifadelerini kullandı.
Kobaniyi yalnız bırakmayacaklarını söyleyen Yılmaz, Bu noktada birkaç çağrımız vardır. Birincisi: Kobanide daha büyük bir katliamın yaşanmaması için demokrasiden insan haklarından yana bütün uluslar arası güçleri duyarlı olmaya çağırıyoruz. 21 mart 2013 tarihinden itibaren ülkemizde devam eden barış sürecinin bir tarafı olan Türk devleti ve AKP Hükümeti ışid çetesi ile olan ilişkisini kesmeli! Türkiyede bu aşamada anlamsızlaşmış olsa da barış sürecinin ruhuna uygun olarak; Rojava halkına ve Kobaniye karşı düşmanca tavrından vazgeçmeli! Sınırda halkımıza karşı saldırılarını kesmeli sınıra gitmek isteyen halkımızı engellemekten vazgeçmelidir.
Diğer bir çağrımız Müslüman kamuoyunadır; bildiğiniz gibi bu IŞİD çetesi isminde ve yaptıklarında maalesef İslam dinini kullanmakta ve İslamiyet’i de kirletmektedir. Tekbirlerle Müslümanların kafasını kesmekte, katliamlar yapmaktadır. Müslümanlıkta olmayan bu uygulamalarla İslamiyete zarar vermektedir. Gerek bu çetenin İslamiyete verdiği zarar ve gerekse de mazlum Kürt halkına başlattığı haksız saldırılar karşısında din adamlarımız, imamlarımız, alimlerimiz ve genel Müslüman kamuoyu sessizliğini bozmalı, dinine ve mazlum Kürt halkına sahip çıkmalıdır.
Diğer bir çağrımız gerçekten de kardeş demek istediğimiz Türk halkınadır; değerli Türk halkı, sizin de çok iyi bildiğiniz gibi Birinci Dünya Savaşı başladığında, birlikte yaşadığınız bütün halklar kendi bağımsızlıklarını ilan ettiler, kimi de dış güçlerle ittifaklara girişti. Bu dönemde size kardeş elini uzatan tek halk Kürtlerdir. Çanakkalede dünyanın bütün emperyalistlerine karşı Kürt insanlarımız, dedelerimiz insani ve onurlu bir duruş sergilemiş ve binlercesi şehit düşmüştür. Bugün ülkemizin hükümeti, maalesef sizin Kürt kardeşlerinizin karşısında çeteleri desteklemektedir. Hükümetimizi bu tavrından vazgeçmeye çağırın! Çünkü Kobani bizim Çanakkalemizdir! Bir çağrımız da partimiz dışındaki partilerde ve özellikle AKPde politika yapan Kürtleredir.
Yapılan basın açıklamasından sonra Muş Demokratik Öğrenci Derneği adına bir açıklama yapıldı. Açıklamada, Muş Alparslan Üniversitesinde geçen yıl 20 Mart tarihinde Nevruz Bayramını kutladıkları için birçok öğrencinin üniversiteden uzaklaştırıldığı ve halen kampus yerleşkesinde eylemlerin devam ettiği belirtildi. Uzaklaştırmanın kaldırılması için herkesi kampus yerleşkesine davet eden dernek üyesi, eylemin devam edeceğini ifade etti.
Yapılan açıklamalardan sonra 10 dakikalık oturma eylemi yapıldı. Daha sonra pankartla yürüyüş yapmak isteyen gruba polis müdahale etti. Polis ve göstericiler arasında yaşanan tartışma olaysız bir şekilde son buldu.
Muş Manşet Gazetesi