Muş Emek ve Demokrasi Platformu, Irak’ta yaşanan IŞİD katliamını protesto etti. Yapılan yazılı basın açıklamasında: “IŞİD’ e bağlı çeteler kısa bir süre önce petrol zengini Musul kentini büyük bir komplo ile almıştır. Irak ordusu hiçbir direniş göstermeden üstelik bütün silahlarını da bırakarak şehri çetelere teslim etmiştir.
Bu çeteler şuanda Musul da petrol satmakta ve hızla güçlenmektedir. Ayrıca yine Musul’dan elde ettikleri ağır silahlarla Batı Kürdistan’ ın yani ROJAVA’ nın Kobanİ kantonuna saldırmaktadırlar. Ortadoğu da tüm halkların bir arada yaşabileceğinin ispatı olan ROJAVA da, IŞİD çeteleri sivilleri katletmekte, öğrencileri rehin almakta ve şehrin suyunu kesmektedir.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi IŞİD şimdide Irakta kimyasal silah tesislerini ele geçirmiş bulunmaktadır. Kürt halkı yeni bir Halepçe ve Enfal ile karşı karşıyadır. Buradan açıkça belirtmek isteriz ki yeni katliam ve soykırımlara tepkimiz her zamankinden daha ağır olacaktır. IŞİD’ e destek olan Irak ve Türkiye başta olmak üzere tüm ülkeler bilmelidirler ki ROJAVA ya karşı sessiz kalmak çetelerin suçuna ortak olmaktadır. Kürtlerin hak sahibi olmaması için bu çeteleri destekleyen AKP hükümeti acilen bu hatasından geri dönmeli ve Kürt düşmanlığı politikasına son vermelidir. Uzun bir süre AKP tarafından beslenen, yaralıları tedavi edilen, her türlü silah desteği sağlanan bu gruplar Musul’ da konsolosluk çalışanlarını ve Şoförleri rehin almıştır.
Buna rağmen halen daha aynı politikalarda ısrar etmekte savaşta ısrar etmektir. Kürt halkının Rojava da oluşturulan demokratik özerk Kantonlar da doğrudan demokrasiyi hayata geçirdiği, bütün farklılıkları bir araya getirdiği Demokratik ekolojik özgür yaşam için önemli model oluşturduğu gerçeğini hem bizler gözlemliyoruz. Hem de Bölgesel ve Uluslararası güçler gelişmeleri yakından takip ediyor.
Etnik Dinsel ve mezhepsel temelde farklılıkların derinleşerek çatışma zeminini güçlendirdiği bir Ortadoğuda; bu elbette çözümün ta kendisi olacak bir modeldir ve küresel sömürü odaklarını rahatsız etmektedir. Kan deryasına dönen, her gün yeni ölümlere sebebiyet veren bu durum, insan olanın, vicdan sahibi olanın kabulleneceği bir durum değildir.
Kürt kazanımlarına tahammülü olmayanlara artık bizimde tahammülümüz yoktur. Ülkeyi yönetenler Rojava da açığa çıkan Özerk Yönetimlere, Çetelerden daha fazla destek vermelerini bekliyoruz. Artık Kürt düşmanlığı üzerine kurulan tüm ezberlerin ters yüz edilmesinin vaktidir. Halkların kardeşliğini güçlendiren, Küresel sömürü odaklarının hesaplarının tersine, savaşsız sömürüsüz bir dünyayı inşa etmenin yollarını aramalıyız. Halkların birbirine kırdırıldığı Ortadoğu da Kürt düşmanlığının hiç kimseye kazandırmadığı aksine var olan kaosu daha da artırdığını herkes bilmelidir.
Hiç kimse bu kaostan karlı çıkma, ne verdim ne alacağım gibi saçma sapan, kör planlar yapmamalıdır. Tarihin çöp sepeti kan ve gözyaşı üzerinden siyaset yapanlarla doludur. Bu meydandan ülkeyi yönetenlere sesleniyoruz. Savaş politikaları kimseye kazandırmaz herkese kaybettirir. Bu vesileyle İnsanlıktan nasibini almamış çeteleri lanetliyoruz. Muş halkı olarak asla ama asla Kobani ve Rojava halkını yalnız bırakmayacağız.
Bu arada VEDAŞ ta çalışan Taşeron işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi yönündeki taleplerini sahiplendiğimizi, emekçi arkadaşlarımızın tüm taleplerinin haklı demokratik meşru ve ölçülü talepler olduğunu, bu taleplerinin yetkililer tarafından dikkate alınarak bir an önce mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini vurgulamak isteriz. Çok açık bir şekilde son ana kadar işçilerin haklı taleplerinin yanında, sermaye ye karşı işçilerin emeğini savunarak, taraf olacağımızın herkesçe bilinmesi gerekir” denildi.
Muş Ovası Gazetesi