Şanlıurfanın Suruç ilçesinde yaşanan patlamanın ardından başlayan çatışma ortamı ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan HDP Muş Milletvekilleri Ahmet Yıldırım ve Burcu Çelik Özkan, her kim olursa olsun yaşanan ölümlerden ötürü duydukları üzüntüleri dile getirerek, hiçbir şeyde geç kalınmadığını söylediler.
Artan saldırılar ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan ,bu günlere zor gelindiğini ve binlerce can kaybederek, yıllardır gözyaşları dökerek bu günlere kadar gelindiğini kaydederek, Bir çocuk gibi, bebek gibi büyüttüğümüz çözüm sürecine Türkiye halkları olarak, Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi, Alevisi, Sunnisi ile hep birlikte çok inandık. Dört yıla yakın bir zamandır bu memlekette bir tane anne ağlamadı, gözyaşı dökmedi. Geçmiş yıllarda bir takım münferit olaylar yaşandı ve bizler bu acıları unutmadık dedi.
HALKLARIN BAŞ BELASI: IŞİD
Siyasi konjöktürde bir çok halkın başına bela olan ve özellikle Kürt halkının başına bela olan IŞİD çetelerine karşı birlik ve beraberlik içerisinde mücadele edilerek, Suruçta yaşanan katliamın aydınlatılmasına gayret etmek yerine ülkenin aniden savaş ortamına getirilmesinin kabul edilebilir olmadığını savunan Burcu Çelik Özkan, Bu savaş ortamın ne için oluşturulduğunu Türkiye halkları çok iyi biliyor. Ancak tüm egolar tüm siyasi amaçlar, iktidar istekleri ya da her ne olursa olsun hiçbir gerekçe bir tane daha canımızı kaybetmemize sebep olmamalı dedi.
Burcu Çelik Özkan, Polisi de, askeri de, gençlerde ölmemeli. Bütün ölümler bizim için aynı şekilde üzüntüye sebep olmaktadır. Ölümler arasında ayrım yapmak insani değerlerden yoksun olmaktır. Çok geç kalmadık. Barıştan, demokrasiden, eşitlikten vazgeçmiş değiliz. Hiçbir şeyde geç kalınmamıştır. Buna inancımızı koruyoruz. Umut ediyorum ki bu ülkenin evlatları, canları hiçbir siyasi düşünce ve emel için göz ardı edilmeyecektir. Annelerimizin geride kalan evlatların hayatları göz önüne alınarak çatışmasızlık ortamının ivedilikle oluşturulması ve müzakerelerin devam ettirilmesi gerekir şeklinde konuştu.
SAVAŞ KONSEPTİNE KARŞI TAVIR ALMAYA DAVET EDİYORUM
HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım da, gidilen yolun ülkeyi bataklığa sürüklediğini belirterek, Özellikle barışın demokrasinin öncelenmesi, silahların susması, halkların kardeşliğine vesile olacakken, silahların ön plana çıkması ise barış demokrasi ve özgürlük yanlılarının elinin zayıflamasına hizmet edecektir. Bu temelde toplumun bütün kesimlerini bu savaş konseptine karşı tavır almaya davet ediyorum dedi.
Milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması ve fezleke hazırlanmasının 1990lı yılların kontrgerilla yöntemleri olduğunu kaydeden Yıldırım, Bunu DEPlilere yapanlar tarihin kara sayfalarına yazılmış iken, Leyla Zana, Hatip Dicle insanların vicdanında en temiz yerdedir dedi.
HİÇBİRİMİZİN SİYASETİ, VEKİLLİĞİ, MAKAMI, MEVKİSİ HİÇBİR CANDAN DEĞERLİ DEĞİLDİR
Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü; Gidilen bu yol ülkenin tamamını bir bataklığa sürüklemektedir. Bugün telafisi olan noktadayız. Yarın çok geç olabilir. Bu bataklığa tümüyle girilmesi durumunda iktidarı, muhalefeti hiç kimse dışında kalmaksızın bu bataklıktan çıkamaz ve bu bataklık herkesi yutar. Hiçbirimizin siyaseti, vekilliği, makamı, mevkisi hiçbir candan değerli değildir. Siyasi hırslar hedefler amaçlar gençlerin kanı üzerime kurgulanmamalıdır. Bu durum bütün siyasi partileri ve bizi bağlaması gereken erdemli ilkedir. Bir çok çevrenin dile getirdiği AKPnin yalnız başına iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğanın başkanlık yolunun açılması için çözüm sürecini bitirmek, Şahince bir konsept ne insanidir ne de vicdanidir. 90lı yıllarda bu konsept çokça denenmiş ve o dönemde bu konsept o dönemdeki siyasetçileri tarihin çöplüğüne göndermiştir. Bu durum devam ederse siyasi iktidar ve Cumhurbaşkanı olumlu anılmayacaktır dedi.
Muş Manşet Gazetesi